Jinekomasti: Ma mografi ve Ultrasonografi Bulguları

Bu çalışma ile amacımız değişik jinekomasti formlarında fibroglandüler eleman dağılım şekillerinin mamografi ve ultrasonografik görünümlerini tartışıp irdelemektir. Nisan 1994 ve Mart 2002 tarihleri arasında jinekomasti değerlendirmesi için mamografi bölümüne başvuran 77 erkek hastanın jinekomasti bulunan 118 memesi araştırmaya dahil edildi. Mamografi ile Jinekomasti paternleri fibroglandüler elemanlarının dağılımına göre dendritik, nodüler ve nodüler-dendritik olarak üç grupta sınıflandırıldı. Bu jinekomasti şekillerinin mamografik ve ultrasonografik bulguları karşılaştırıldı. Jinekomastiye sebep olan fibroglandüler yapılar 35 memede (%30) dendiritik, 43 memede (%36) nodüler ve 40 memede (%34) nodüler-dendiritik dağılım göstermekteydi. Ultrasonografi bulguları ise dendritik tip jinekomastilerin 28'i (%80), nodüler-dendiritik tiplerin 20'si (%47) nodüler tiplerin ise 6' sında (%15) hiperekoik fibroglandüler dokular şeklindeydi. Areola altı üçgen yada nodül şeklinde hipoekoik ultrasonografi bulguları dendiritik tip jineko-mastilerin 7'sinde (%20), nodüler-dendritik tip jinekomastilerin 23'ünde (%53) ve nodüler tiplerin ise 34'ünde (%85) görüldü. Jinekomastisi bulunan hastaların mamografi görüntülerinde fibroglandüler elemanların yoğunluğu ve yaygınlığı ultrasonografik bulguları belirlemektedir. Ultrasonografik olarak jine-komasti tanısı fibroglandüler elemanlar areola altı hipoekoik alanlar şeklinde görüldüğünde daha güç konulabilmektedir. Mamografilerde diffüz olarak yayılmış fibroglandüler elemanlar ve/veya hiperekoik fibroglandüler görüldüğünde jinekomasti tanısı çok daha kolay olacaktır. Jinekomasti düşünülen hastalarda mamografi ve ultrasonografinin beraber kullanılması ve her iki yöntemdeki bulguların dikkatli değerlendirilmesi tanısal doğruluğu arttıracaktır. Gynecomastia: Mammographic and Ultrasonographic Findings The study is designed to discus and compare mammographic and ultrasonographic views of fibroglandular patterns in different types of gynecomastia. We evaluated 118 breasts of 77 male with gynecomastia between April 1994 and March 2002. We grouped gynecomastia patterns in mammography according to fibroglandular distribution and classified them as dendritic, nodular, nodular-dendritic. We correlated and discussed mammographic and ultrasonographic characteristics of these gynecomastia patterns. Gynecomastia type was dendritic in 35 (30%), nodular in 43 (%36) and the remaining 40 (34%) were nodular-dendritic. Ultrasonographic findings in 28 (80%) of dendritic, 20 (47%) of nodular-dendritic, 6 (15%) of nodular types showed hyperechoic fibroglandular tissue, but in 7 (20%) of dendritic, 23 (53%) of nodular-dendritic, 34 (85%) of nodular types showed subareolar triangular or nodular sonolucency.Density and diffuseness of fibroglandular elements on mammograms determine ultrasonographic findings. Ultrasonographic diagnosis is less certain in those patients with subareolar sonolucency. When diffusely scattered fibroglandular elements on mammograms and/or hyperechoic sonographic views were seen, diagnosis of gynechomastia would be much more easy. It is apparent that combination of mammography with ultrasonography and careful attention to subtle changes on both modalities will improve diagnostic accuracy.
Keywords:

-,