İŞÇİ LEHİNE HÜKMÜN BELİRLENMESİ (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ’NİN 23.03.2021 TARİH VE 2021/2913-2021/6633 SAYILI KARARI ÜZERİNE)

Toplu iş sözleşmesinin emredici etkisi gereği, iş sözleşmesinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesi hükümleri alır. Emredici etkinin iki istisnası olmakla birlikte, bu istisnalardan biri işçi lehine hüküm olarak adlandırılan ilkedir. Bu ilke gereği, şayet iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesi birbirine aykırı hükümler içeriyorsa, işçi lehine olan iş sözleşmesi hükümleri uygulanma alanı bulur. Dolayısıyla iş sözleşmesinin işçi lehine olan hükümleri bakımından toplu iş sözleşmesinin emredici etkisi bulunmaz. Ancak işçi lehine olan hükmün belirlenmesi her zaman kolay olmaz. Bu nedenle hem Türk Hukuku öğretisinde hem de Alman Hukuku öğretisinde işçi lehine hükmün belirlenmesi yöntemleri bakımından farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Bu yöntemler, hükümlerin tek tek karşılaştırılması, gruplandırılarak karşılaştırılması ve sözleşmelerin bütün olarak karşılaştırılması olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Gerek Türk Hukuku öğretisinde, gerekse de Alman Hukuku öğretisinde çoğunluk görüşü hükümlerin gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönündedir. Yargıtay ise farklı zamanlarda farklı kararlar vermiştir. Nihayet Yargıtay dairelerinin birleşmesinden sonra yayınlanan içtihat farklılıklarının giderilmesi metninde ücrete ilişkin hükümlerin toplu olarak ele alınması gerektiği belirtilmiştir. Çalışmamıza esas aldığımız yakın tarihli kararında da Yüksek Mahkeme, ücrete ilişkin hükümleri gruplandırılarak değerlendirmiştir. Bu çalışmada işçi lehine hüküm belirlenirken kullanılabilecek yöntemler incelenerek, sözleşmelerin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki görüşümüz gerekçelendirilecektir. Bu değerlendirme yapılırken, Alman Hukukundaki durum da aktarılacaktır.

DETERMINATION OF THE PROVISION IN FAVOR OF THE WORKER (ON DECISION OF SUPREME COURT 23.03.2021, 2021/2913-2021/6633)

Due to the imperative effect of the collective bargaining agreement, the provisions of the employment agreement that are contrary to the collective labour agreement are replaced by the provisions of the collective labour agreement. There are two exceptions to the imperative effect. The principle called favourability is one of this exceptions. Pursuant to this principle, if the labour contract and the collective labour agreement contain contradictory provisions, the provisions of the labour contract in favor of the worker shall be applicable. Therefore, in terms of the provisions of the labour contract in favor of the worker, the collective labour contract does not have an imperative effect. However, it is not always easy to determine the provision in favor of the worker. For this reason, different views have emerged in terms of the methods of determining the provision in favor of the worker in both the Turkish Law and the German Law. These methods are divided into three: comparing the provisions one by one, comparing them by grouping and comparing the contracts as a whole. The majority opinion in both Turkish Law and German Law is that the provisions should be grouped and compared. The Supreme Court has given different decisions at different times. Finally, in the text of eliminating the differences in case law published after the merger of the chambers of the Court, it was stated that the provisions regarding wages should be addressed collectively. In its recent decision, which we took as the basis of our study, the Supreme Court evaluated the wage-related provisions by grouping them. In this study, by examining the methods that can be used in determining the provision in favor of the worker, our opinion that the contracts should be evaluated as a whole will be justified. While making this evaluation, the situation in German Law will also be conveyed.

___

  • ALPAGUT, Gülsevil, Toplu İş Hukukunda Yararlılık İlkesi ve Esneklik Çerçevesinde Yeni Eğilimler, Prof. Dr. Nuri Çelik’e Armağan, Cilt II, Beta Basım Yayın, İstanbul 2001.
  • ARICI, Kadir, Türk İş Hukuku-II Toplu İş İlişkileri Hukuku, Gazi Kitabevi, Ankara 2022.
  • AYDINLI, İbrahim, Toplu İş Sözleşmesi ile Yapılan Yeni Yevmiye Düzenlemesinin “İşçi Lehine Şart İlkesi”ne Aykırı Olduğuna İlişkin Yargıtay Kararı Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt XVIII, Yıl 2014, Sayı 3-4.
  • BERG, Peter/ KOCHER, Eva/ SCHUMANN Dirk, Tarifvertragsgesetz und Arbeitskampfrecht. Kompaktkommentar, 7. Auflage, Bund Verlag 2020.
  • ÇELİK, Nuri/ CANİKLİOĞLU, Nurşen/ CANBOLAT, Talat/ ÖZKARACA Ercüment, İş Hukuku Dersleri, 34. Bası, Beta Basım Yayın, İstanbul 2021.
  • DÄUBLER, Wolfgang, Tarifvertragsgesetz, 5. Auflage Nomos Verlag 2022.
  • DEINERT, Olaf/ HEUSCHMID, Johannes/ ZWANZIGER, Bertram/ KITTNER, Michael, Arbeitsrecht, 10. Auflage, Bund Verlag 2019.
  • EKMEKÇİ, Ömer, Toplu İş Hukuku Dersleri, 4. Bası, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2022.
  • GÜNAY, Cevdet İlhan, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Şerhi, Yetkin Yayınları, Ankara 2017.
  • GÜRSEL, İlke, İş Sözleşmesine Konulan Bir Hükümle Yararlılık İlkesinin Bertarafı Mümkün Müdür?, Çalışma ve Toplum, 2021/3.
  • KÜTTNER, Wolfdieter/ RÖLLER, Jürgen, Personalbuch 2022, 29. Auflage, C. H. Beck, 2022.
  • LÖWISCH, Manfred/ RIEBLE, Volker, Tarifvertragsgesetz, 4. Auflage, Vahlen 2017.
  • MELMS, Christopher/ KENTNER Kathrin, Die Modifikation des Günstigkeitsprinzips, NZA 2014.
  • MÜLLER-GLÖGE, Rudi/ PREIS, Ulrich/ SCHMIDT, Ingrid, Erfurter Kommentar zum Arbeitsrecht, 22. Auflage, C. H. Beck 2022.
  • NARMANLIOĞLU, Ünal, İş Hukuku II Toplu İş İlişkileri, 3. Bası, Beta Basım Yayım, İstanbul 2016.
  • NEBELING, Martin/ ARNTZEN, Marina, “Das Günstigkeitsprinzip–Der Tarifvertrag als „Gesamtwerk”, NZA 2011.
  • SCHAUB, Günther, Arbeitsrechts-Handbuch, 19. Auflage, C. H. Beck 2021.
  • SCHAUB, Günther/ KOCH, Ulrich, Arbeitsrecht von A-Z, 26. Auflage, 2022.
  • SUR, Melda, İş Hukuku Toplu İlişkiler, 10. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 2022.
  • ŞAHLANAN, Fevzi, Toplu İş Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2020.
  • TUNCAY, Can, SAVAŞ KUTSAL, Burcu, Toplu İş Hukuku, 6. Bası, Beta Basım Yayım, İstanbul 2017.