DÛHAN SÛRESİ 10. AYET BAĞLAMINDA “DÛHAN/DUMAN”

Kur’an-ı Kerim insanlığa hidayet rehberi olarak gönderilmiş son Kitap’tır. Hz. Peygamber risalet görevi gereği Kur’an’ı tebliğ etmiş, gerektiği yerde izahatta bulunmuştur. Sahabe Kur’an’dan anlayamadıkları bir husus olduğunda doğrudan Hz. Peygambere müracaat etmişlerdir. Hz. Peygamber’in vefatından sonra Kur’an’ı anlama faaliyetleri devam etmiştir. Bu bağlamda çalışmalar yapılmış ve tefsirler yazılmıştır. Tefsirlerde ayetlerin manaları hakkında çeşitli görüşlere yer verilmiştir. Her müfessir kendi bilgi birikimi ve anlayışı bağlamında ayetleri açıklamış veya çeşitli görüşler içerisinde tercihte bulunmuştur. Müfessirler arasında bazı ayetlerin manaları üzerinde ittifak olabilirken diğer bir kısmında ise çeşitli görüşler ortaya konabilmiştir. Hakkında çeşitli görüşlerin olduğu ayetlerden biri de Dûhan suresinin 10. ayetidir. Söz konusu ayette mealen “Göğün, açık bir dûhan getireceği günü gözetle.” buyurulmaktadır. Dûhan genel olarak duman olarak anlaşılmıştır. Bununla birlikte bu dumanın mahiyeti ve ne zaman ortaya çıktığı veya çıkacağı hususlarında çeşitli görüşler ortaya konmuştur. Her bir görüş için de çeşitli delillere yer verilmiştir. Dûhan suresi 10. ayetle ilgili belirgin olarak üç görüş ortaya konmuştur. Birinci görüşe göre bu duman kıyametin alametlerindendir. Bu sebeple bu hadise henüz yaşanmamıştır. İkinci görüşe göre Hz. Peygamber (s.a.s.) Mekkeli kafirlerin azgınlıklarına binaen, kıtlıkla muamele olunmaları yönünde onlara beddua etmiştir. Bunun sonucunda onlar açlığa maruz kalmışlardır. Gökyüzüne baktıklarında, açlık sebebiyle kendileriyle sema arasını, adeta bir duman kaplamış gibi görmeye başlamışlardır. Üçüncü görüşe göre ise bununla kastedilen şey Mekke’nin fethedildiği gündür. Çünkü o gün yükselen bir toz kümesi, duman şeklinde semayı kaplamıştır
Anahtar Kelimeler:

Kur’an, Ayet, Duman, Tefsir

Dûhan/Smoke in the Context Verse 10 of Sura ad-Dukhan

Holy Qur’an is the last book was sent to mankind as guidance. Prophet has notified theQur’an. This is because the task for him. He also explained the Qur’an. Companions of theProphet are appealed to the Prophet when they do not understand the issue. After theProphet’s death continued activities to understand the Qur’an. For this reason, efforts havebeen made to understand the Qur’an. It is also written with commentary that explains theverse. There are various opinions on the books of tafsir about the meaning of the verse. Eachcommentators have described the verse based on their knowledge and understanding. Theywere found in the preferences among the various opinions. Mufessir sometimes unanimouslyagreed on the meaning of the verse. Sometimes opinions are different. One of the verse is thatthe variety of opinions about the 10th verse of Surah ad-Dukhan. Translation of the verse is:“Then watch thou for the Day that the sky will bring forth a kind of smoke (or mist)/Dûhanplainly visible.” There are various opinions about what the words mean the smoke/Dûhan.There are still various views on this incident when or where when. There are several proofsfor each view. There are three views about the smoke. According to the first view is from thestink of smoke signals. Therefore, this event has not yet occurred. According to the secondopinion. The Prophet prayed against Meccan unbelievers. There famine occurred. As a result,they were subjected to fasting. They start seeing smoke because of hunger. According to athird opinions. Smoke appeared on the day of the conquest of Mecca. Because that day arising dust set, and covered the sky in the form of smoke.

___

  • Ateş, S. Yüce Kur’an’ın Çağdaş Tefsiri, İstanbul: Yeni Ufuklar Neşriyat.
  • Berzencî, M. (2006), Kıyamet Alametleri, (Trc. Naim Erdoğan), İstanbul: Pamuk Yayıncılık.
  • Buhârî, E. (1992), Sahîhu’l-Buhârî, İstanbul.
  • Çelebi, İlyas. (2000), Uzak ve Yakın Gelecekle İlgili Haberler, İstanbul: Kitabevi.
  • Derveze, M. (H. 1383), et-Tefsîru’l-Hadîs, Kahire: Dâru İhyâi’l-Kütübi’l-Arabiyye.
  • Ebussuûd, M., “İrşâdu Akli’s-Selîm ilâ Mezâya’l-Kitâbi’l-Kerîm, Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî.
  • İbn Atıyye el-Endelûsî, E. (H. 1442), el-Muharrerü’l-veciz fî tefsîri’l-kitâbi’l-azîz, (Thk. Abdüsselam Abdüşşâfî Muhammed), Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye.
  • İbn Ebî Hâtim, E. (H. 1419), Tefsîrü’l-Kur’ani’l-Azîm müsneden ‘an Resûlullah ve’s-sahâbe ve’t-tabiin, (Thk. Es’ad Muhammed et-Tayyib), Suudi Arabistan: Mektebu Nezzâr.
  • İbn Kesîr, E. (1999), Tefsîrü’l-Kur’ani’l-’Azîm, (Sami b. Muhammed Sellâme), Dâru Tayyibe.
  • İbn Mâce, E. (1992), Sünenu İbn Mâce, İstanbul.
  • İbn Sa’d, E. (1990), et-Tabakâtü’l-kübrâ, (Thk. Ali Muhammed Ömer), Kahire: Mektebetü’l-Hâncî.
  • İbn Sa’d, E. (1990), et-Tabakâtü’l-kübrâ,(Thk. Muhammed Abdulkadir Ata), Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye.
  • İmam Şarânî. (1981), Muhtasaru Tezkireti’l Kurtubî, (Trc. Halil Günaydın), İstanbul: Bedir Yayınevi.
  • İsfehâni, R. el-Müfredât, Mektebetü Nezzâr Mustafa el-Bânî.
  • Komisyon. (2008), Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, (Haz. Komisyon), Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları.
  • Kurtubî, E. (1985), el-Câmi’ li-ahkâmi’l-Kur’an, Beyrut: Dâru İhyâi Türâsi’l-Arabî.
  • Kutub, S. (1991), Fî Zilâli’l-Kur’ân, (Çev. Komisyon), İstanbul: Dünya Yayıncılık.
  • Mâverdî, E. en-Nüket ve’l-uyûn tefsîri’l-Mâverdî, (Thk. es-Seyyid b. Abdülmaksûd b. Abdürrahim), Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye.
  • Mevdûdî, E. (1987), Tefhimu’l-Kur’an, (Çev. Komisyon), İstanbul: İnsan Yayınları.
  • Müslim b. el-Haccac, N. (1992), Sahihü’l-Müslim, İstanbul.
  • Râzî, (1420), Mefâtihu’l-ğayb, Beyrut: Dâru İhyâi Türâsi’l-Arabî.
  • Sa‘lebî, N. (2002), el-Keşf ve’l-beyân fî tefsiri’l-Kur’an=Tefsirü’s-Sa‘lebi, (Thk. Ebî Muhammed b. Âşur), Beyrut.
  • Şevkânî, H. (H. 1414), Fethü’l-kadîr: el-câmiu‘ beyne fenneyi’r-rivâyeti ve’d-dirâyeti min ilmi’t-tefsîr, Beyrut: Dâru İbn Kesîr.
  • Taberî, C. (2000), Câmiü’l-beyâni fî te’vîli’l-Kur’an, (Thk. Ahmed Muhammed eş-Şâkir), Müessesetü’r-risâle.
  • Tirmizi, S. (1996), el-Câmiü’l-kebîr, (Thk. Beşşar Avvad Ma‘ruf), Beyrut.
  • Yazır, H. Hak Dini Kur’an Dili, Eser Neşriyat ve Dağıtım.
  • Yurdagür, M. (1994), “Duhân”, DİA, IX, ss: 546-548.
  • Zemahşerî, M. (H. 1407), el-Keşşâf ‘an hakâiki gavâmizi’t-tenzîl ve ‘uyûni’l-ekâvil fî vucûhi’t-te’vîl, Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî.