Varoluşçuluk ve Absürdizm Çerçevesinde No Exit ve Endgame’de Absürdist Yankılar

Absürdizm ve Varoluşçuluk Samuel Beckett ve Jean Paul Sartre tarafından temsil edilen ve 20. yüzyılın ikinci yarısında etkili olmuş iki önemli edebi ve felsefi akımdır. Absürdizm insan varoluşunun anlamsızlığını, tecrit edilişi, bireylerin birbirleriyle iletişim kurmadaki başarısızlığını konu edinirken, Varoluşçuluk, bireye nasıl yaşaması gerektiği hususunda hiç kanıt sunmayan ve herhangi bir dış güç tarafından yönetilmiyormuş gibi görünen umursamaz dünyaya karşı bireyin özgürlüğünü ve sorumlu davranışını öne sürer. Farklılıklar bu iki akıma mensup olan düşünürlerin ve oyun yazarlarının eserlerinin içyapısı ve eserlerini nasıl ürettikleri hususunda da gözlenebilir. Varoluşçu düşünce bağlamında değerlendirildiğinde, Sartre gibi düşünürler düz yazı çerçevesinde geleneksel yazımla çizgisel olay örgüsünü tercih ederken, Beckett gibi Absürd akıma dâhil olanlar, mantıklı sebeblerden yoksun olan, belirsiz bir zamanı ve mekanı olan ve olayların birbirini takip etmediği, çizgisel olmayan olay örgüsü ile geleneksel tiyatroyu reddeder. Absürdizm’de üstü daha kapalı olmakla beraber, iki akımın da kesiştikleri yerse hayata yönelik anlam arayışıdır. Bu çalışmanın amacı Beckett’ın Endgame ve Sartre’ın No Exit adlı oyunları aracılığıyla Absürdizm ve Varoluşçuluğun ortak noktalarını belirleyip ve iki oyunda bu özelliklerin nasıl ortaya çıktığını göstermektir.