Küresel ısınma, bulunduğumuz yüzyılın çevre sorunlarının başında gelmektedir. Özellikle son yirmi yılda, küresel iklim değişikliğine bağlı afetlerin sayısının dikkat çekici bir biçimde artış göstermesi karşısında, uluslararası anlaşmalar yoluyla önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Bu anlaşmaların başında gelen Paris Anlaşması ile kabul edilen küresel sıcaklık artışının 1,5 °C ile sınırlandırılması amacına ulaşmak için, sözleşmenin tarafı devletlerde çeşitli önlemler alınmaktadır. Buna karşılık bu devletlerde söz konusu önlemler, yetersiz oldukları gerekçesiyle eleştirilmektedir. Bu eleştiriler aynı zamanda küresel bir trend haline gelmiş iklim davalarına sebep olmaktadır. Bu davalardan elde edilmek istenen temel sonuç, hükümetlerin iklim değişikliğine karşı daha etkili önlemler almaya zorlanmasıdır. Almanya’da da bu türden davalar son yıllarda artış göstermiş; özellikle Federal Anayasa Mahkemesi’ne şikayet konusu edilmiştir. Bu çalışmada iklimin korunması konusunda Federal Anayasa Mahkemesi’ne yapılmış olan güncel anayasa şikayetleri, temel hak ve özgürlükleri koruma ödevi öğretisi bağlamında açıklanmıştır.