Bir Hocanın Ölümü

Bir takım insanlar vardır. Sabahları erkenden kalkarlar. Çantalarım alırlar. Dolmuş ya da otobüs kuyruğunda beklerler. İtiş, kakış, içi gençlerle dolu bir takım binalara varırlar. Merdivenler çıkarlar, gözlüklerini takarlar, notlarını, kitaplarını kürsüye yayarlar. Anlatmaya başlarlar. Anlattıkça, gözleri parlar, yüzlerini tatlı bir pembelik kaplar. Genellikle dalgındırlar. Tatlı düşleri görür gibi, mutlu bir halleri vardır. Yine çoklukla, paraya, çıkara, günlük yaşamın kaşkarikolarına karşı ilgisizdirler. Bu konularda bilgisizdirler. Tek mutlulukları, insan yetiştiriyoruz, sanısında olmalarıdır. Bu hülya ile ev ile okul, okul ile kütüphane arasında mekik dokur dururlar. Bunlara hoca denir. Zenginlerin, fakirlerin, sivillerin, askerlerin, memurların, vurguncuların, hasılı ülkenin her çeşit insanlarının çocuklarını okutmakla yükümlüdürler. Alçak yürekli olduklarından, bu işi pir aşkına yaptıklarından, toplum onları hiç değilse, plâtonik olarak onurlamak gereksinmesini duyar. Hocaların eli öpülür, sırtı okşanır. Konuşma sırasında kendilerine "Hocam" diye hitap edilir. Onlar da bu kadarcık poh pohdan sevinirler, duygulanırlar.

Representations from the Mound of Kültepe

The 16 anthropomorphic figures, so-called idols, were found at the mound of Kültepe (Kaniş) in the seasons of 1959 (Pis. I, II and III, 16) and 1970 (Pl. III, 15) and before the systematic excavations started (Pl. III, 14). Except those 3 (Pl. III) which are unstratified finds, all are funerary gifts of one of the two angular cist graves unearthed in squares of P/37 and P/37-38 2. All of the figures but one which is of white marble are made of white alabaster and ground. The sizes vary from 3 cm. to 16.5 cm. Some of the figures from the grave show weathering (Pl. I Fig. 2) or damage for the body (Pl. I, Pl. II, 7 and Pl. II, ii) and some others have the head and neck missing (Pl. I Figs. 4-5, Pl. II, 8, 12-13), thus suggesting that they had been in use before being placed into the grave.