Kalvaryum kemiklerinin osteomyeliti, yakın komşuluğundan dolayı beyinde beyin absesi gibi önemli komplikasyonlara neden olabilmektedir. Cerrahi veya travmatik skalp yaralarında pürülan akıntının başlaması osteomyelit olasılığını düşündürmelidir. Enfeksiyonda genellikle gram-olumlu, nadiren gram-olumsuz bakteriler ve miks etkenler izole edilebilir. Özellikle kronik enfeksiyonlardan tüberküloz gibi kronik piyojenik osteomiyelit etkenleri de tesbit edilebilir. Kraniyal osteomyelitin tanısında klinik tanının yanında radyolojik tanının da oldukça önemli bir yeri vardır. Ancak enfeksiyon radyolojik olarak çoğu zaman geç bulgu verebilir. Tedavide enfekte kemik kısmının çıkarılmasının yanı sıra antibiyotik tedavisi mutlaka gerekir. Antibiyotik tedavisinin 6-12 hafta devam etmesi gerektiğinden, pürülan akıntıdan elde edilen kültür-antibiyogram sonuçlarına göre antibiyotik protokollerinin düzenlenmesi cerrahi tedavinin başarısında en önemli rolü oynamaktadır. Proteus enfeksiyonlarında uygun tedavinin seçimi için bakterinin tür düzeyinde tanımlanması önemlidir. Kesin tanı için kemik dokusunun histopatolojik incelemesinin yapılması gerekmektedir. Sunulan vaka 4 yıl önce sol paryetal menenjiom nedeniyle başka bir merkezde ameliyatını takiben 1 yıldır yara yerinde akıntı şikayeti olan 32 yaşında erkek hastadır. Bu yazıda, kraniyal osteomyelitin nadir bir etkeni olarak Gram-olumsuz bakterilerden, Enterobacteriaceae ailesinde sınıflanan ve anaeorob enfeksiyonlara zemin hazırlayan bir bakteri olan Proteus vulgaris’in izole edildiği bir olgu sunulmaktadır. Olgu cerrahiyle birlikte uygun antibiyotiklerle başarıyla tedavi edilmiştir. Tedavinin başarılı olması için enfeksiyon etkeninin iyi tanınması, tedavisinin en iyi biçimde planlanması ve komplikasyonlara yönelik önlemlerin alınması gerekir.

Osteomyelitis of the calvarial bones can cause serious complications such as brain abscess, due to the close proximity to adjacent brain structures. Development of the purulent secretion in surgery and traumatic scalp injuries must be considered as a possibility of osteomyelitis possibility. Generally gram positive, rarely gram negative bacteria and mix agents, can be isolated in infection. Especially chronic pyogenic osteomyelitis agents can be isolated from chronic infections such as tuberculosis. In cranial osteomyelitis diagnosis, radiological diagnosis has a very important place together with the clinical diagnosis. However, infection can usually show late findings radiologically. In treatment, antibiotic treatment is absolutely essential as well as removal of the infected part of the bone. Due to antibiotic treatment lasting between 6-12 weeks, organizing the antibiotic protocols according to the results of culture-antibiograms, which were provided from purulent secretions, has the most important role in the success of surgical treatment. In Proteus sp. infections, for choice of suitable treatment, determination of the type of bacteria is important. For exact diagnosis, histopathological examination of the bone tissue must be carried out. In this report, a case with cranial osteomyelitis caused by Proteus vulgaris which is a gram negative bacteria causing anaerobic infections and classified in the Enterobacteriaceae family is presented. The patient was treated with surgery and appropriate antibiotics. Early recognition of this condition, planning the best treatment strategy and taking precautions to prevent complications, is mandatory for a better outcome. Turkish Başlık: Proteus Vulgaris'in Neden Olduğu Nadir Bir Kraniyal Osteomyelit Olgusu Anahtar Kelimeler: Kranial osteomyelitis, proteus vulgaris Kalvaryum kemiklerinin osteomyeliti, yakın komşuluğundan dolayı beyinde beyin absesi gibi önemli komplikasyonlara neden olabilmektedir. Cerrahi veya travmatik skalp yaralarında pürülan akıntının başlaması osteomyelit olasılığını düşündürmelidir. Enfeksiyonda genellikle gram-olumlu, nadiren gram-olumsuz bakteriler ve miks etkenler izole edilebilir. Özellikle kronik enfeksiyonlardan tüberküloz gibi kronik piyojenik osteomiyelit etkenleri de tesbit edilebilir. Kraniyal osteomyelitin tanısında klinik tanının yanında radyolojik tanının da oldukça önemli bir yeri vardır. Ancak enfeksiyon radyolojik olarak çoğu zaman geç bulgu verebilir. Tedavide enfekte kemik kısmının çıkarılmasının yanı sıra antibiyotik tedavisi mutlaka gerekir. Antibiyotik tedavisinin 6-12 hafta devam etmesi gerektiğinden, pürülan akıntıdan elde edilen kültür-antibiyogram sonuçlarına göre antibiyotik protokollerinin düzenlenmesi cerrahi tedavinin başarısında en önemli rolü oynamaktadır. Proteus enfeksiyonlarında uygun tedavinin seçimi için bakterinin tür düzeyinde tanımlanması önemlidir. Kesin tanı için kemik dokusunun histopatolojik incelemesinin yapılması gerekmektedir. Sunulan vaka 4 yıl önce sol paryetal menenjiom nedeniyle başka bir merkezde ameliyatını takiben 1 yıldır yara yerinde akıntı şikayeti olan 32 yaşında erkek hastadır. Bu yazıda, kraniyal osteomyelitin nadir bir etkeni olarak Gram-olumsuz bakterilerden, Enterobacteriaceae ailesinde sınıflanan ve anaeorob enfeksiyonlara zemin hazırlayan bir bakteri olan Proteus vulgaris'in izole edildiği bir olgu sunulmaktadır. Olgu cerrahiyle birlikte uygun antibiyotiklerle başarıyla tedavi edilmiştir. Tedavinin başarılı olması için enfeksiyon etkeninin iyi tanınması, tedavisinin en iyi biçimde planlanması ve komplikasyonlara yönelik önlemlerin alınması gerekir.