Öz Edebiyat, malzemesi dil olan bir güzel sanattır. Güzel sanat eserleri, her şeyden önce yüksek duygu ve düşünce ürünleridir. Güzel sanatlar, bu yönüyle uygarlığa ve insanlığa büyük katkıda bulunurlar. Bundan dolayı, tarihçiler bir toplumu ve milleti inceleyip değerlendirirken artık savaşlar ve zaferlerden çok, sanat, bilim, teknoloji gibi özgün (orijinal) yaratıcılık ürünleri üzerinde duruyorlar. Çünkü bir milleti, onun zekâ ve yaratma düzeyini en iyi yansıtan ayna, kendi yaptığı ve ortaya koyduğu eserlerdir. İşte, Atatürk’ün gerek ünlü Onuncu Yıl Nutku’nda, gerekse pek çok konuşmasında güzel sanatlara böylesine önem vermesinin ve güzel sanatlar için yaptığı yatırımların altında bu gerçek yatmaktadır. Çünkü Batı dünyasının Türklçre bakış tarzı da bunu gerektiriyordu.