“YETKİ SÖZLEŞMELERİNE İLİŞKİN LA HAYE KONVANSİYONU” VE “HUKUKİ VE TİCARİ KONULARDA MAHKEMELERİN MİLLETLERARASI YETKİSİ VE MAHKEME KARARLARININ TANINMASI VE TENFİZİ HAKKINDA AB KONSEY TÜZÜĞÜ”NDE YETKİ SÖZLEŞMESİ

Milletlerarası ticari ilişkilerin artması ve gelişmesi, bu ilişkilerden doğabilecek ihtilâfların artmasına, bu durum da ihtilâf çözüm yollarının önem kazanmasına yol açmıştır. Milletlerarası ticari ilişki tarafları, aralarındaki ilişkiden doğabilecek uyuşmazlıkların hem hangi hukuk tarafından idare edileceği, hem de hangi mahkemenin uyuşmazlığı çözeceği hususlarındaki belirsizlikleri ortadan kaldırmak isterler. İşte bu sebeple, irade muhtariyetinden hareketle taraflara tanınan serbestilerden biri de, uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belirlenmesidir. Yetki sözleşmesi vasıtasıyla böyle bir serbestinin kullanılması, olası ihtilâfın yaratacağı belirsizliği ortadan kaldırmakta ve miletlerarası ticari ilişkilerde ihtiyaç duyulan güven ve istikrarı sağlamaktadır. Aksi halde, davalı, davacının tercih edeceği mahkemenin tesadüfleriyle yani, belirsizlikler ve önceden öngörülemeyecek durumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Yetki sözleşmesiyle davanın elverişsiz bir mahkemede açılmasına engel olunabileceği de unutulmamalıdır. Belirtilen bu avantajlarının yanı sıra, bir devletteki çözüm yolunun diğerinde olmaması, mali hükümlerin boyutu ve mahkeme masrafları gibi etkenler de yetki sözleşmelerinin önem kazanmasına yol açmaktadır.