Kroniklerde Osmanlı Devleti Yöneticilerine Yapılan Eleştiriler Üzerine (Başlangıçtan XVI. Yüzyılın Sonuna Kadar)

XIX. yüzyılda ortaya konulan batı menşe’li eserlerde “Despotizm” ile özdeşleştirilen doğulu devletler içinde gösterilen Osmanlı Devleti’nin, aslında “Despotizm” kalıbıyla birebir örtüşmediği görülmektedir. Çünkü despotizm eğilimli devletlerde eleştiri ve onun ötesinde muhalefete pek müsamaha gösterilmezdi. Osmanlı Devleti’nde eleştirilerin varlığı üzerine yapmış olduğumuz bu incelemede, bizzat devlet tarihinin yazıldığı kitaplar (kronikler) malzeme olarak kullanılmış ve bunların içinde dahi padişahlara, hanedan üyelerine, devlet adamlarına ve uygulamalara yönelik pek çok eleştiri tespit edilmiştir. En çok padişahlara, daha sonra da devlet adamlarına yöneltilen eleştirilerin çoğunda oldukça açık ve anlaşılır, kime yöneltildiğini belli eden ifadeler, daha azında da örtülü ifadeler kullanılmıştır. Bu eleştirilerde hatalar vurgulanırken, aynı zamanda yapılacakla, yapılması gerekenlere de örtülü bir biçimde işaret edilmiştir.

On Criticisms about the Administrators of Ottoman State in Chronicles (From the Beginning to the End of the Sixteenth Century)

: In some works written in the west in the nineteenth century the Ottoman State, identified with ‘despotizm’ and shown to be in Eastern type of states, actually daid not conform to the stereo type of ‘despotism’. Since, it was not a festure of despotic regimes to tolerate not criticism to mention opposition. In this study of luthis study on the criticism directed by otoman chroniclers to wads otoman statesmen we established a variety of critiques about sultans, members of dynasty and Ottoman statesmen. In most criticism directed against sultans and statesmen, we see clearcut and explicit statements whit in some of we observe implcit descriptions.