İslam Düşüncesinde Değişim ve Süreklilik -teceddüd-i emsâl, halk-ı cedîd, istimrâr, hudûs-i dâim

Varlıklar âlemindeki değişim ve süreklilik, insanoğlunun zihnini meşgul eden bir sorun olma özelliğini her dönemde korumuştur. Süreklilik içinde değişim ya da değişime rağmen bir süreklilik nasıl gerçekleşmektedir? Sözgelimi geçen yıllar zarfında bir insanda değişen ve aynı kalan nedir? Diğer bir deyişle zamanın ilerlemesi ile birlikte üzerinde değişiklik olduğunu bilmemize ve kabullenmemize rağmen, bir insanın aynı insan olduğunu düşünmemizi sağlayan ve ona aynı insan olarak muamelede bulunmamızı gerektiren süreklilik nereden kaynaklanmaktadır? Öte yandan zaman ve mekan unsurlarının bu süreklilik ve değişimdeki payı nedir? Zihinsel olarak bile olsa parçalanabilir olması dolayısıyla zaman ve mekan parçacıkları bizzat değişimi meydana getirirken bu parçacıkların peş peşe eklenebilme imkanını içinde barındırması sürekliliği oluşturmaktadır

İslam Düşüncesinde Değişim ve Süreklilik -teceddüd-i emsâl, halk-ı cedîd, istimrâr, hudûs-i dâim

The article is related to the solutions offered by Muslim thinkers to the problem of continuity of the universe and its components. In this context it deals with several concepts which refer almost to the same notion but are used in different branches by different scholars; such as tajaddud al-amthal generated by Mutakallims, which literally means continuity by being repeated of similars; al-khalq al-jadid used by Ibn Hazm and Ibn alArabi in the meaning of new creating; istimrar meaning continuity preferred by Muslim philosophers; and huduth al-daim suggested by Ibn Rushd as an expression for happening again every moment.