Erken Dönem Hadis Münekkitlerinin Metin Tenkidi Yaptığını Nasıl Biliyoruz ve Bulmak Niçin Bu Kadar Zor?

Batılı araştırmacılar genellikle erken dönem hadis münekkitlerinin hadislerin doğruluğunu incelemede isnadla sınırlı kaldığı konusunda hemfikirdirler. Bu mü- nekkitlerin metni de dikkate aldıkları görüşü ise, güvenilirliği şüpheli materyallere ya da Sünni hadis geleneğinin oluşum yıllarından sonra ortaya konan eserlere dayanmaktaydı. Bu çalışmada, Sünni hadis münekkitlerinin esasında metin tenkidi yaptıklarını h.3'üncü/9'uncu ve h.4'üncü/h.10'uncu yüzyıllardan metin tenkidi örnekleri sunarak kanıtlayacak ve bu münekkitlerin bilinçli olarak bütün çabalarını isnad üzerinde yoğunlaştırma görüntüsü verip rasyonalist rakiplerinin saldırılarını savuşturmaya çalıştığını ortaya koyacağım. Erken dönem rical tenkidi eserlerinde bulunan hadisler ile içerisinde metin tenkidinin somut örneklerini barındıran mevzu hadis edebiyatının geç dönem eserlerinde yer alan hadisler arasında güçlü bir bağın varlığını ortaya koyarak, erken dönem münekkitlerin sanılandan çok daha fazla metin tenkidi yaptığını ve bu faaliyetlerini isnad tenkidi adı altında gerçekleştirdiğini göstereceğim.

How We Know Early Hadīth Critics Did Matn Criticism and Why It's So Hard to Find

Western scholars generally agree that early hadīth critics limited their authentication of hadīths to examining isnāds. The argument that these critics took the matn into account has relied on material of dubious reliability or on works produced after the formative period of the Sunni hadīth tradition. By providing examples of matn criticism from the 3rd/9th and 4th/10th centuries, I prove that Sunni hadīth critics did in fact engage in matn criticism; and I argue that these critics consciously manufactured the image of exclusive focus on the isnād in an effort to ward off attacks by rationalist opponents. By demonstrating a high correlation between the hadīths found in early books of transmitter criticism and those found in later books of forged hadīth with explicit matn criticism, I show that early critics engaged in matn criticism far more often than appears to have been the case, disguising this activity in the language of isnād criticism.