Avrupa Birliği’nin ‘Dînî Kimliği’ ve Avrupa’da Dinler: Hıristiyanlık, Yahudilik, Hinduizm, Budizm ve İslam

Bu makâle, başlıkta belirtilen iki konuda bir değerlendirme sunmaktadır. Birincisi, “Avrupa Birliği’ni oluşturan toplumlarda bir ‘Dînî Kimlik’ten bahsedilebilir mi?” sorusu, ikincisi ise, bu sorunun cevaplanmasında İslam ve diğer dinlerin meselâ, Hıristiyanlık, Yahudilik, Hinduizm ve Budizm’in Avrupa toplumundaki yerlerinin doğru anlaşılması gerektiği hususudur. Makâle, Hıristiyanlık dışındaki dînî inançların Batı dünyasına yerleşmesi olgusunu sadece geçici bir varoluş veya küçük çaplı egzotik gettolar olarak değil, fakat, Avrupa’nın pek çok ülkesindeki kalıcı müslüman azınlıklar yanında Hindû ve Budist inançlılarının da bulunması örneğinde olduğu gibi devamlı, kalıcı, ve büyüyen bir varoluş olarak ele almaktadır. Eskiden beri Hıristiyan olan ülkeler, kendi toprakları üzerinde diğer dinlerin veya dünya görüşlerinin artan rekabeti ile karşı karşıya kalmışlardır. Avrupa bir ‘Hıristiyan Kulübü’ değildir; ancak Hıristiyanlık ‘öteki’ medeniyetler söz konusu olduğunda bir ‘üst-kimlik’ olarak ilişkileri şekillendirmede etkili olmaya doğal olarak devam etmektedir. Sonuç bölümünde, bir ‘din farklılığı’ tartışmasına değil, dinler tarafından temelleri inşâ edilen bir ‘medeniyet idrâki’nin varlığına işaret edilmektedir. Yahudiliğin, Hinduizmin, Budizmin ve İslamın Avrupa’daki yeri bu bağlamda ele alınmaktadır. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne müracaatının dînî boyutunun en azından sosyolojik ve tarihî çerçevede dikkate alınması Türkiye’nin yararına olacaktır.  
Anahtar Kelimeler:

Avrupa, Birliği, Dînî

‘Religious Identity’ of European Union and Religions in Europe: Christianity, Judaism, Hinduism, Buddhism and Islam

This paper presents two intertwined aspects of the place of religions in contemporary Europe. The first aspect is the question of whether one can speak of a ‘religious identity’ of European Union as such, or in fact, of Europe. The second one is that the understanding of the place of Christianity, Judaism, Hinduism, Buddhism and Islam in contemporary Europe is crucial in answering the first question. The paper argues that the presence of non-Christian religions in Europe is not a temporary existence or small exotic phenomenon, but a long-term, ‘resident’ and growing reality. Europe is not a ‘Christian Club’ any more than the Muslim world is a ‘Muslim Club’; however, Europe’s ‘core identity’ still continuous to be essentially Christian as well as European in the sense of belonging to a ‘different history and worldview’ when it encounters with the ‘others’ at various levels, cultural or political. This matter can be best understood not in terms of ‘religious differences’ but rather in the context of ‘civilisational consciousness’ which is defined ultimately by the ‘history of religion’ that any society belongs to. It is to the best interest of Turkey that the ‘religious dimension’ of its application to European Union and the debates surrounding it should be seriously taken into consideration in sociological and historical perspectives.