Tasavvuf ’ta Âdâb ve Erkân Risâleleri

Âdâb literatürü hicri II. asırdan itibaren kulluk âdâbını konu alan metinlerin yazılmasıyla oluşmaya başlamıştır. Tasavvuf düşüncesinde haller ve makamların gündeme gelişi ile mürid-mürşid hukukuna, mürşidin ve müridin sorumluluklarına ilişkin âdâba yer verilmeye başlanmıştır. Daha sonra tarikatların teşekkülüyle birlikte kurumsal bir yapı olarak tarikat âdâbına yer veren metinlerin üretildiği görülmektedir. Tüm bunlar müstakil bir telif tarzı olarak tasavvuf tarihi içerisinde kendilerine yer bulmuştur. Bu makalede ilgili literatür bu tarihsel bağlam üzerinden değerlendirilmeye çalışılmış ve günümüzde ortaya konulan akademik çalışmalar yine bu bağlam dikkate alınarak sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler:

tasavvuf, tarikat

___

  • Tehânevî, Mevsûatu Keşşâfu ıstılâhâti’l-fünûn ve’l-ulûm, c. 1, s. 128; Seyyid Şerif Cürcânî, Ta’rîfât, Beyrut: Dârü’l-Kütübü’l-İlmiyye, 1983, s. 15; Mütercim Âsım Efendi, Kâmûsu’l- muhît Tercümesi, c. 1.