Lehistan’dan Polonya’ya: Polonya Tarihyazımında Türkler ve Türkiye

Polonya’daki Türk tarihi çalışmaları, Osmanlı tarihçiliğinin en az bilinen konularından biridir. Bu bağlamda Osmanlı-Leh ilişkileri üzerine yapılan araştırmalar da oldukça sınırlıdır. Bu makale, Polonya’da yürütülen Türk tarihi, özellikle Osmanlı tarihi çalışmalarının görünümüne yönelik bir değerlendirme yapma amacındadır. İlk olarak çalışma, başlangıcından beri Osmanlı-Leh ilişkilerinin genel niteliklerini belirtmektedir. İkinci olarak, Polonya Türkolojisinin bazı zelliklerine kendi tarihî gelişimi içerisinde vurgu yapmak niyetindedir ve ardından bu hususta Polonya’nın algısının yansımaları olan en yaygın konu ve yaklaşımları değerlendirir. Ayrıca, Leh sefaretname ve seyahatnamelerinde Türkiye anlatımı tartışılmış ve Polonya’nın arşiv ve kütüphanelerinin Türkiye ile ilgili fonları hakkında bilgi verilmiştir. Yakın zamanda Polonya’da yürütülen Türk tarihi çalışmaları ile ilgili bazı düşüncelere de tarihçileri bilgilendirmek amacıyla birtakım sorunlu yönleri ve eksiklikleriyle değinilmiştir. Son olarak makalede, Polonya’daki Türk tarihi çalışmalarının genel bir bibliyografyası konularına göre başlıklandırılarak sunulmuştur. Türkiye’de, Osmanlı-Leh ilişkileri ve Polonya tarihi üzerine çalışmalar yok denecek kadar azdır; bununla birlikte uzun zamandan beri Polonya’da birçok önemli çalışma yapılmaktadır. Ancak günümüzde, genç araştırmacıların bu alandaki çalışmaları, bize karşılaştırmalı yaklaşımların Polonya tarihi ve Osmanlı-Leh ilişkileri üzerine yapılacak araştırmaları zenginleştireceğini göstermektedir.

From Lehistan to Poland: the Turks and Turkey in Polish Historiography

Studies of Turkish history in Poland is one of the least familiar topics of Ottoman historiography. In this context, research on Ottoman-Polish relations is also very limited. This article is an attempt to review some aspects of Turkish studies, especially of the Ottoman studies in Poland. Firstly, the article presents the general characteristics of Turkish-Polish relations from their beginning. Secondly, it emphasizes some features of Polish Turkology in its historical evolution, and then intends to discuss the most common approaches and themes that are reflections of Polish perception in this field. This article also discusses some expressions of Turkey in the Polish ambassadorial dispatches and travelogues, and gives some information on Polish archives and libraries in terms of subjects related to Turkey. Some remarks on the future of studies on Turkish history in Poland are also mentioned to familiarize the historians with the problems and shortcomings of the field. Lastly, the article ends with a general bibliography of Turkish history studies in Poland arranged according to their topics. In Turkey, the studies on Ottoman-Polish relations and Polish history are almost nonexistent; however, many serious studies have been conducted in Poland for a long time. The recent studies of young researchers in this field show us that the comparative approaches will enrich the studies on the history of Poland and Ottoman-Polish relations.