TÜRK TASAVVUF EDEBİYATININ MAHİYETİ

Türk Tasavvuf şiirinin kaynaklandığı en başta gelen kaynak tasavvufi düşüncedir. Mutasavvıf şairler tasavvufta çok önemli bir yere sahip olan vahdet-i vücut anlayışı doğrultusunda görüş ve düşüncelerini eserlerine yansıtmışlardır. Bu şairler insanın, nefsini terbiye etmesi, ilahî aşktan nasibini alması, vuslata ermesi için her tarikat önderi değişik usul ve yöntemler ortaya koymuşlardır. Ayrıca dünyanın fani oluşu, bir mürşid-i kâmile bağlanmanın gerekliliği, gerçek dervişlik, güzel ahlak gibi konular tasavvuf edebiyatında en çok işlenen konular olmuştur.Türk tasavvuf şiirinin gayesi, tasavvufla ilgili görüş ve düşünceleri halka yaymak, yaşadığı manevi zevk ve neşveyi insanlara anlatmak, halkı doğru bildiği yola sevk etmektir. Bu yolun şairleri tasavvuftan ve ilahi aşktan nasibini alamayanları gaflet içerisinde gördüklerinden onları uyarmak ihtiyacı duymuşlardır. Bunu gerçekleştirebilmek için mutasavvıf şairler kendilerine özgü üslup ve tarzlarıyla şiirler yazmışlardır.Anahtar Kelimeler: Tasavvuf, Edebiyat, Türk Edebiyatı, şiir.

-

Mystical thought is the main source of Turkish mystical poetry. Sufi poets reflected their ideas and thoughts through their works under the influence of wahdat al-wujūd (unity of existence) which has very important place in Islamic sufism. These poems like the sheyhs of each order stated different ways and methods to man for inner struggle, apparentism and reaching divine love. In addition same subjects like connecting to a murshid-i kāmil (spreme teacher), the real quality of being a derwish, good moral qualities are raised in mystical literature. The aim of Turkish mystical poetry is to spread out mystical ideas and thoughts to the public, to explain spritual taste and gaiety to people and to impel men to the straight way. Sufi poets wanted to warn people who are not able to enjoy the mysticism and divine love because of their negligence. In order to realize this aim, sufi poets wrote poems in their particular ways and methods.

___

  • Abdurrahman Cami, Nefahâtü’l-üns: Evliyâ Menkıbeleri, (Trc. ve Şerh: Lamiî Çalebi, Haz. Süleyman Uludağ-Mustafa Kara). Âşık Çelebi, Meşairü’ş-şuarâ, (Haz. Filiz Kılıç), 2, İstanbul 2010.
  • BİLGİN, A. Azmi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 40, İ stanbul 2011.
  • ÇAVUŞOĞLU, Mehmed, Türk Dili (Divan Şiiri), S. 415, Ankara 1986.
  • İ smail Hakkı Bursevî, Divan, (Haz. Murat Yurtsever), C. I, III, Bursa 2000.
  • _________________, Ferahu’r-rûh: Muhammediye Şerhi, (Haz. Mustafa Utku), Bursa 2000.
  • _________________, Rûhu’l-beyân -Kur’an Meâli ve Tefsiri-, C. 16, İ stanbul 2012.
  • Kuddûsî Divanı , (Haz. Ahmet Doğan), Ankara 2002, s. 612.
  • Latîfî, Tezkiretü’ş-şuarâ ve tabsıratü’n-nuzamâ (İnceleme-Metin), (Haz. Rıdvan Canım), Ankara 2000.
  • Mustafa Safayi Efendi, Tezkire-i Safâî (Nuhbetü’l-âsârminfevâidi’l-eş’âr) İ nceleme-Metin-İndeks, (Haz. Pervin Çapan), Ankara 2005.
  • Nev’î, Divan, (Haz. Mertol Tulum-Ali Tanyeri), İstanbul 1977.
  • Prof. Dr. Ali Canip Yöntem’in Eski Türk Edebiyatı Üzerine Makaleleri , (Haz. Ahmet Sevgi-Mustafa Özcan), Konya 1996.
  • Sunullah Gaybi, Sohbetname-Biatname, (Haz. Rahmi Yananlı), İstanbul 20