ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN SİBER ZORBALIK ROLLERİNİ YORDAYAN AYIREDİCİ FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

Gençler iletişim teknolojilerini haberleşme, eğlence, eğitim, boş zamanlarını değerlendirme ve sosyal aktiviteler de bulunma gibi yararlı faaliyetler için kullanabilmektedir. Gençler iletişim teknolojileriyle olumlu faaliyetler de bulunmalarına rağmen başkalarına zarar vermek niyetiyle kullanabildikleri durumlar olabilmektedir. Bu zararlı kullanımlara farklı bir kimlik kullanarak başkalarıyla konuşma, sahte hesaplar açma, başkalarının e-postasına virüs gönderme, izinsiz fotoğraf paylaşma, sosyal ağ sitelerinde başkalarıyla alay etme ve sanal ortamda diğerlerini dışlama örnek olarak gösterilebilir. Bu tür davranışlar, metin mesajları, e-posta, telefon, sohbet odası, web siteleri ve fotoğraf/video klip gibi araçlar kullanılarak yapılabilmektedir. Bu araştırmada umut ve sosyal desteğin siber zorbalıkta alınabilecek roller (siber zorba, mağdur, siber zorba/mağdur, siber zorbalık yaşantısı geçirmeme) açısından ayırt edici bir faktör oluşturup oluşturmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma uygun örnekleme yöntemiyle belirlenen 322 ortaokul öğrencisi seçilerek yapılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin 183'si kız (% 56.8) ve 139'u (% 43.2) erkektir. Veriler Çocuklar İçin Umut Ölçeği, Sosyal Destek Unsurları Ölçeği ve Revize Edilmiş Siber Zorbalık Envanteri kullanılması yoluyla elde edilmiştir. Araştırma kapsamında toplanan verilerin analizi için çok kategorili isimsel lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin % 14.91'i siber mağdur, % 8.7'si siber zorba, %32.61'i siber zorba/mağdur ve % 43.79'u siber zorbalığa hiçbir biçimde karışmadığı ortaya çıkarılmıştır. Araştırma bulguları arkadaş desteğinin yalnızca siber zorba/mağdur, aile desteğinin ise siber zorba ve siber zorba/mağdurlar açısından ayırt edici bir faktör olduğunu ortaya koymuştur

EXAMINATION OF DISCRIMINATIVE FACTORS PREDICTING SECONDARY SCHOOL STUDENTS' CYBER BULLYING ROLES

This study is a relational type because it examines relationships between secondary school students' hope, social support and cyber bullying roles.The study group is composed of 322 students studying at three general and one religious secondary school in the Aziziye central district of Erzurum. 30,4% of the participant students (n=98) were the 7th grade, 69.6% of them (n=224) were the 8th grade students. 56.8% of the participant students (n=183) were female and 43.2% of them (n=139) were male.For the analysis of the data in the study, the children's hope scale, the friend and family support constituting two sub-dimensions of the social relationship element scale and the multi-nominal logistic regression analysis were used to test the power of discrimination between cyber bully, victim and bully/victims and individuals having never been involved in cyber bullying. In the multi-nominal logistic regression analysis, hope, friend and family support were taken as the independent variables. In the analysis, as dependent variables were used the cyber bullying statuses (cyber bully, cyber victim, cyber bully/victim, never being involved in cyber bullying). When making analyses, the SPSS 22.00 program was used. The main aim of the study is to examine if hope and friend and family support constituting sub-dimensions of the social support element scale create a risk factor in terms of roles which may be taken in cyber bullying

___

Turkish Studies (Elektronik)-Cover
  • ISSN: 1308-2140
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 2006
  • Yayıncı: Mehmet Dursun Erdem