Bu araştırmanın amacı, Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve “yeni koronavirüs” COVİD-19 olarak teşhis edilen Pandemi (Salgın) sürecinde farklı branş sporcularının belirsizliğe tahammülsüzlük düzeylerinin motivasyonel kararlılık tutumlarıyla ilişki ve etki düzeyinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aktif durumda olan takım ve ferdi branş sporcuları oluştururken, örneklem grubunu ise bu bölgelerde yer alan Diyarbakır, Gaziantep, Siirt, Batman, Van, Bingöl, Mardin, Şanlıurfa, Malatya, Bitlis, Muş, Elazığ ve Şırnak şehirlerinden rastgele seçilmiş 253’ü kadın, 251’i erkek toplam 504 farklı branşlardan gönüllü olarak takım sporcuları ve ferdi sporcular oluşturmaktadır. Katılımcılara araştırmacı tarafından oluşturulan ‘demografik bilgi formu’, Carleton, Norton, & Asmundson (2007) tarafından geliştirilen, Erguvan ve ark. tarafından Türkçe’ye uyarlanan ileriye yönelik kaygı ve engelleyici kaygı alt boyutlarından oluşan beşli likert tipi olan ‘belirsizliğe tahammülsüzlük ölçeği’ ve Constantin, Holman ve Hojbotă (2011) tarafından geliştirilen, Sarıçam ve ark. (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan ulaşılamayan hedefleri yineleme, uzun vadeli hedefleri takip ve mevcut hedefleri takip alt boyutlarından oluşan beşli likert tipi olan ‘motivasyonel kararlılık ölçeği’ yöneltilmiştir. Bu süreçte sporcuların belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyleri ve motivasyonel kararlılık tutumları alt boyutlar düzeyinde demografik bilgiler ile karşılaştırılmış ve iki ölçek arasındaki ilişki düzeyine sonra da belirsizliğe tahammülsüzlüğün motivasyonel kararlılık tutumlarına etkisi incelenmiştir. Çalışmamız için sunduğumuz etik kurul raporu, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu’nun 12.10.2020 tarihli, 9 sayılı toplantısında alınan 23 numaralı karar ile etik olarak uygun görülmüş ve kurul tarafından onaylanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri olarak sayı, yüzde, ortalama, standart sapma uygulanmıştır. Yapılan normallik testine göre normal dağılım göstermeyen verilerin analizinde, iki değişken ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olup olmadığını incelemek için U-testi kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmış olup hata payı 0.05 olarak kabul edilmiştir. Yapılan test sonuçlarına göre cinsiyet ve branş değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık görülmezken (p>0,05), eğitim durumu, psikolojik eğitim/destek durumu değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p

The aim of this study is to investigate the connection between the intolerance against uncertainty and motivational stability attitudes of the athletes performing in different branches during the Pandemic that emerged in Wuhan, China, and identified as the "novel coronavirus" COVID-19. While the team and individual branch athletes who were actively performing in the Eastern and South-eastern Anatolia Regions constitute the universe of the research, the sample group was composed of 504 voluntary team and individual athletes, 253 of whom were females and 251 of whom were males randomly selected from the provinces of Diyarbakır, Gaziantep, Siirt, Batman, Van, Bingöl, Mardin, Şanlıurfa, Malatya, Bitlis, Muş, Elazığ and Şırnak. The following scales were applied to the participants: i) A “demographic information form” developed by the researcher; ii) a five point Likert type "scale of intolerance against uncertainty" developed by Carleton, Norton, & Asmundson (2007) and adapted to Turkish language by Erguvan et al. consisting of sub-dimensions namely “forward anxiety” and “preventive anxiety”; iii) a five point Likert type “motivational stability scale” developed by Constantin, Holman and Hojbotă (2011) and adapted to Turkish language by Sarıçam et al. (2013), consisting of sub-dimensions namely: “repeating inaccessible targets”, “following long-term targets” and “following existing targets”. In this process, the athletes' intolerance against uncertainty and their motivational stability attitudes were compared with regard to the demographic information at sub-dimensional level and the relationship between the two scales and the influence of this intolerance on motivational stability attitudes were examined. The number, percentage, average, standard deviation were used as descriptive statistical methods in the evaluation of the data. In the analysis of the data which did not exhibit a normal distribution according to the normality test, the U-test was used to examine whether the difference between the averages of the two groups was significant or not. The SPSS 22.0 package program was used in the analysis of the data and the error margin was accepted as 0.05. According to the test results, there was no significant difference according to gender and branch variables (p> 0.05), while significant differences were found according to the education status, psychological education / support status variables (p