ARTUKLU BEYLİĞİNİN YÖNETİMİ

Artuklu Beyliği, VII. yüzyıldan itibaren İslâmlaşan ve müslüman Arap devletlerinin yaşadığı değişikliklerin hemen tamamının yaşandığı bir bölgede kuruldu. Bölgenin mevcut durumunu Selçuklu Fetih dalgalan1 değiştirmekle beraber, Selçukluların ve haleflerinin de, kendihrinc tâbi olan devletlerin kültürlerinden önemli Ölçüde etkilendiklerine Kalkaşandî işaret etmektedir2 . Ele geçirilen bölgelerde hâkimiyetin eldeğiştirmesi. toplumun sosyal ve idarî yapısında esaslı değişikliklerin olacağı ve yerine yenisinin ikâme edileceği anlanuna gelmez. Çünkü, yeni ele geçirilen ülkenin zenginliklerinden, en kısa sürede azamî derecede istifade etmek isteyen hükümdarlar, mevcut idari yapıya muhtaçtırlar. Mesela, idarî tecrübeden yoksun olan Artukoğullan'nm, Meyyafarikin'deki devlel memurluğu sisteminin hemen tamamım benimsemiş olmalarının sebebi bu olmalıdır. Mervaniler döneminde ikinci derecede önemli olan Mardin ve Hısnıkeyfa'nın, ilk Artuklular tarafından başkent yapılması, Artuklular'm mevcut yapıdan kurtulmanın yolunu aradığının belirtisi sayılabilir. Artuklular'm her üç kolunun da idarî yapısı esas itibariyle aynı idi. Farklılık, özellikle etnik yapıda ve İktisadî sahada idi.Artuklu Beylikleri. Diyarbakır'a iktisadî ve kültürel alanda en parlak dönemini yaşatan, devlet idaresinin çok gelişmiş olduğu Mervanîler'in (308-478 / 990- 1085) yıkıntıları üzerinde kuruldu3 . Selçuklu yağma akınları, V / XI. yüzyılın sonlarına doğru bütün Cezire'de iktisadî bir çöküşe sebep olmuşsa da, ilk Artuklu beylerinin işleyen bir yönetim şekline dayandıkları görülür. Selçuklu. Eyyubı, Memlûk ve Moğol mifuzu, zamanla Beyliğin teşkilât biçimi üzerinde etkisini göster