AsılTevarih-i Al-i Osmanı Kültür Tarihi Açısından Değerlendirilmesi

Kültür bir toplumun düşünce ve duygu birliğini meydana getiren ve geleneksel olarak her türlü dil, sanat, düşünce ve yaşayış biçiminin tamamı olarak tanımlanabilir. Ayrıca, Kültür tarihi belirli dönemlerin, ülkelerin ya da toplulukların düşünsel ve kültürel özelliklerini inceleyen bir bilim dalıdır. Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütününe kültür denir. Kültür, umumiyetle insanların yaşama tarzları ve hayatlarını sürdürürken ortaya koydukları maddi-manevi bütün anlayışlardır şeklinde tarif edilmeye çalışılır. Fakat bazı tarihlerimiz bu konuların dışında şehir tasvirleri, tabi afetler, ovalar, kaleler, iklim ve coğrafya, bazı milletlerden ve inançlarından, çeşitli oyunlardan, Müslüman ve Müslüman olmayan milletlerin dinlerinden ve diğer yönlerinden bahseder. Bu çalışmamızda Lütfi Paşa’nın “ Tevarih-i Âl-i Osman “ Atik, 2001 adlı eserini kültür tarihi açısından incelemeye çalışacağız. Lütfi Paşa da İznik hisarı, Yalakovası, Rodos ve Rodos’ta bulunan Senjan kilisesi, Mısır ve Nil, tabi Afetlerden, Moğollar ve dinlerinden, İranlılar, Emeviler, Abbasiler, Büveyhoğulları, Fatimiler, Gazneleler, Harizmşahlar inançlarından, Osmanlıdaki bazı sosyal ve siyasi problemlerden, Sultan Bayezid, Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ı bazı konularda tenkitlerinden bahseder. Osmanlı Sultanları ve bazı hadislerle ilgili yorumları da vardır. Mesela çeşitli oyunlardan bahseder. Yemekler yendikten sonra, meydan süslendi. Etraftan gelen oyuncular meydana girerek bildiği kadar hünerlerini arz etti. Daha sonra cirit oyunu oynayarak, padişaha birçok oyun sundular. Daha sonra kabağa ok atmak, at ayağının nalın üzerinde koşarken vurmak, bunun gibi birçok oyunlar vardı. İznik Kalesini şöyle tasvir ediyor: Dört tarafı sazlık ve bataklıklarla çevrili olan İznik kalesinin, çok mükemmel mimarisinin olduğunu ve itibar edilen bir kale olduğunu belirtiyor. Bataklık ve sazlık insanların kaleye yaklaşmalarına engel oluyordu. Kale gayr-i Müslimlerle doluydu. Dört kapısı vardı; her bir kapıdan bin alaca atlı, ayrıca bunlardan daha fazla renkli atlı asker çıkardı. Gaziler sayı bakımında fazla değildi fakat dirayetli ve inançlı idiler

STUDY OF TEVÂRIH-I ÂL-I OSMAN FROM A HISTORY OF CULTURE PERSPECTIVE

Culture can be defined as the whole of language, art, thought and lifestyle traditionally bringing together a society of thought and emotion. Moreover, the history of culture is a science that examines the intellectual and cultural characteristics of certain periods, countries or communities. All sorts of material and spiritual characteristics that a society produces in its historical process and which it has transferred to its origin are called culture. Culture is generally attempted to be described as the way in which people live and the way in which they perceive their material and spiritual understanding. However, some of our histories refer to city descriptions, natural disasters, plains, landmarks, climate and geography, from some nations and beliefs, from various games, from the religions and other aspects of Muslim and non-Muslim nations. In this work, we will try to examine the work of Lütfi Pasha "Tevarih-i Âl-i Osman" Atik, 2001 in terms of cultural history. Lutfi Pasha also has some social and political problems in the Ottoman Empire, from the beliefs of the Iznik, the Yalak rug, the Senjani church in Rhodes and Rhodes, the Egyptian and the Nile, and of course the Afghans, Mongols and their religions, Iranians, Umayyads, Abbasids, Bayudhouls, Fatimis, Gazelles, Sultan Bayezid, Sultan Selim and Süleyman the Magnificent. There are also comments on Ottoman Sultans and some hadiths. For example, various games. After the food had set, the challenge was adorned. The players from around came into the square and offered as much tricks as he could. Later, playing the javelin game, the sultan offered many games. Then, playing the javelin game, the pavilion offered many games. Then there were a lot of games like throwing arrows at the chariot, hitting your horse with your legs running over it. Iznik describes Kalesini as follows: The Iznik castle, which is surrounded by reeds and marshes on four sides, indicates that it is a very beautiful architect and a respectable castle. Swamps and reeds prevented people from approaching the hill. The castle was filled with non-Muslims. There were four gates; a thousand horsemen from each gate, and more colorful horsemen than these. The veterans were not much in numbers, but they were decent and faithful

___

  • Ebu Davud, Süleyman b. Eşas es – Sicistani. (1981) Sünen-i Ebi Davud, İstanbul. I-V.
  • Atik, K. (2001). Lütfi Paşa ve Tevarih-i Âl-i Osman, Ankara.