Yunus Emre Dîvânında Mürid-Mürşid İlişkisi

Yunus Emre’yi yetiştiren, olgunlaştıran ve söyleten ana etken tasavvuftur. Onun Tapduk Dergâhında eğitim aldıktan sonra şeyhinin yönlendirmesiyle şiir söylemeye ve yazmaya başladığı bilinmektedir. Yunus’un iç dünyasındaki duygu ve düşünceler tasavvufla mayalandıktan sonra dile gelmeye, dinleyenlere etki etmeye başlamıştır. Yunus’u dile getiren tasavvuf, seyr u sülûk metoduyla ham insanı pişirerek insan-ı kâmil yapmayı gaye edinen manevî eğitim metodunun adıdır. Bu eğitim metodunun ana unsurları mürid ve mürşid’dir. Tasavvufî eğitim sürecine dâhil olan müridin, zorunlu olarak mürşid-i kâmile intisap etmesi gerektiği, bu süreçte mürşid olmadan ferdî olarak mesafe kat etmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Nasıl ki bir hocanın eğitiminden geçmeden, okuldan mezun olmak, diploma almak mümkün değilse, mürşid-i kâmil olmadan tasavvufî eğitimin tamamlanması da mümkün görülmemiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Dönemler içerisinde hakiki mürşidlerin yanında çeşitli sebeplerden dolayı sahte şeyhlerin de ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu nedenle ilk dönemlerden itibaren tasavvuf eserlerinde müridlere hakiki mürşidin vasıflarını anlatan bölümler ve bu konu hakkında müstakil eserler kaleme alınmıştır. Hakiki mürşid ehil doktor gibi görülmüştür, mesleğinde ehil olan doktor nasıl ki kendisine gelen hastanın hastalığına göre tedavi uyguluyorsa hakiki mürşid de kendisine intisab eden müridin manevî hastalıklarına göre onu tedavi etmektedir. Sahte doktorun insanın fizikî bedenine zarar vermesi gibi sahta şeyh de müridin ruhuna zarar vermektedir. Yunus, Dîvân’ında pek çok yerde bu konuya temas etmiştir. Tasavvuf eğitiminin meşakkatli bir süreç olduğunu, bu sürecin inceliklerle ve tehlikelerle dolu olduğunu belirten Yunus, ehil bir rehberle yola koyulmanın zaruretine dikkat çekmiştir. Tasavvuf eğitiminde mürşidin yanı sıra müridin de sahip olması gereken bazı vasıfları olduğu ifade edilmiştir. Müridin eğitim sürecini başarıyla tamamlayabilmesi için bu vasıfları kendinde bulundurması elzemdir. Bunlardan en önemlileri teslimiyet ve muhabbettir. Mürid, mürşidini sevmeli, ona tam manasıyla teslim olmalı, nefsinin eziyetlerine kulak asmadan mürşidin sözlerine uyarak sülûk yolunun sonuna ulaşmayı gaye edinmelidir. Mürşidin emir ve tavsiyelerinin kendisinin eğitimi için gerekli olduğunun bilincine vararak nefsine ağır gelen durumlara sabretmelidir. Yunus, Tabduk Dergâhında şeyhinin eğitiminden geçerek kendisinde bu vasıfları toplamaya gayret etmiştir. Bu yolun zorluklarını bilen ve yaşayan Yunus, şiirlerinde müridin sahip olması gereken vasıflara dair nasihatlerini sıklıkla dile getirmiştir. Bu bağlamda Yunus’un şiirleri edebî kaygılarla yazılmış mısralar olarak görülmemelidir. Onun beyitleri edebî anlamda çok kıymetli olmalarının yanında tasavvufî eğitim sürecine giren müridler için de adeta bir klavuz görevi görmektedir.Çalışmamızda Yunus’un Dîvân’ından hareketle tasavvuf eğitiminde mürşide niçin ihtiyaç duyulur? Mürşid-i kâmil’in temel vasıfları nelerdir? Mürid ve mürşid arasındaki ilişki hangi ölçütlere dayanmalıdır? Müridin mürşidine karşı sorumlulukları nelerdir? tarzındaki sorular cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Yunus’un yaşamının tamamında ve meydana getirdiği eserlerde temel kaynağının hep Kur’ân-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünneti olduğu görülmektedir. Bu bağlamda ele alacağımız konular izah edilirken yeri geldikçe Yunus’un atıfta bulunduğu âyet ve hadislere temas edilmiştir.

The Relationship between Disciple and Murshid in Yunus Emre's Dīvān

Ṣūfism is a fundamental element which educated, ripened and caused Yunus Emre to sing poetry. It is known that he started to sing and write poetry with the advice of his sheikh after he was educated in the Tapduk convent. Yunus’s feelings and thoughts had been processed with Ṣūfism and then they began to be expressed and affect those who listened. Ṣūfism which caused Yunus to sing poetry aims to make a wise person by developing an uneducated person with the method of sayr u sulūk (a special training of a religious order). The main elements of this method of education are the disciple and the murshid. The disciple, who is involved in the Ṣūfī education process, must necessarily adhere to the murshid. In this process, it has been accepted that it is not possible to travel individually without a murshid. Just as it is not possible to graduate from school and get a diploma without going through the training of a teacher, it has not been considered possible to complete Ṣūfī education without a murshid al-kāmil (supreme teacher, perfect guide). However, there is a point to take into consideration. It is known that during periods, fake sheikhs appeared for various reasons, besides genuine murshids. Therefore since the first periods, in Ṣūfī works sections describing the qualities of the real murshid to the disciples and private works on this subject have been written. The Murshid al-kāmil was seen as a specialist doctor. A doctor who is qualified in his profession, treats his patient according to his illness, just as the murshid al-kāmil treats his disciple ,who has committed himself, according to the spiritual diseases of him. Such as a fake doctor damages a person’s physical body a, fake sheikh damages the soul of the disciple. Yunus discussed this subject in many places in his Dīvān. Also he stated that Ṣūfī education is a difficult process and this process is full of subtleties and dangers. He stated that it is necessary to set out with a qualified guide. It has been stated that in Ṣūfism education, there are some qualifications that the disciple should have as well as the murshid. In order to successfully complete the educational process, the disciple must have these qualities in himself. The most important ones of these are submission and love. The disciple should love his murshid, submit yourself to him fully, and aim to reach the end of the path of sulūk by following the words of the murshid without heeding the torments of his nafs. The disciple should be patient with situations that are difficult for his nafs, realizing that the orders and recommendations of the murshid are necessary for his education. Yunus, having passed the training of his sheikh at the Tapduk Lodge, tried to collect these qualities. Yunus, who knew and experienced the difficulties of this path, often expressed his advice about the qualities that the disciple should have in his poems. In this context, Yunus’s poems should not be seen as verses written with literary concerns. His poems are very valuable in terms of literature. In addition, it acts as a guide for the disciples who enter the Ṣūfī education process.In this work, we will try to answer questions based on Yunus’s Dīvān like why is murshid needed in Ṣūfī education? What are the basic qualities of the murshid al-kāmil? Which criteria should the relationship between the murid and the murshid be based on? What are the responsibilities of the disciple to the murshid? The mainstay of Yunus’s life and works has always been the Qur’ān and the Sunnah of the Prophet. In this context, as the issues were explained, the verses referred to Yunus were also touched upon.

___

  • Ankaravî, İsmail. Minhâcu’l-Fukarâ, Fakirlerin Yolu. çev. Saadettin Ekici - Meral Kuzu. İstanbul: İnsan Yayınları, 2011.
  • Ay, Alper. Dîvân-ı Hikmet’te Manevî Ayet İktibasları. Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi, 2020.
  • Bardakçı, Mehmet Necmeddin. “Yunus Emre ve Derviş Olmak”. Darulfunun İlahiyat 32 (2021), 107-127.
  • Can, Şefik. Konularına Göre Açıklamalı Mesnevî Tercümesi. 6 Cilt. İstanbul: Ötüken Neşriyat, 16. Basım, 2017.
  • Cebecioğlu, Ethem. Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü. Ankara: OTTO Yayınları, 2014.
  • Ceyhan, Semih. “Tecellî”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 40/243-245. İstanbul: TDV Yayınları, 2011.
  • Coşgun, Gökhan - Yıldırım, Metin. “Yunus Emre Bibliyografyası (1991-2021)”. Darulfunun İlahiyat 32/1 (2021), 149-299.
  • Cürcâni, Ebü’l-Hasan Seyyid Şerif Ali b. Muhammed b. Ali. Ta’rifât. Beyrut: Dâru’l Kütübü’l İlmiyye, 1983.
  • Ebû Nasr es-Serrâc, Ebû Nasr Abdullah b. Alî b. Muhammed es-Serrâc et-Tûsî. el-Lüma’. thk. Mahmûd Abdülhalim - Tâhâ Abdulbâkî Surûr. Kahire: Dârül-Kütübil-hadîse, 1960.
  • Ebû Tâlib el-Mekkî, Ebû Tâlib Muhammed b. Alî b. Atıyye el-Mekkî el-Acemî. Ḳūtü’l-ḳulûb. Kahire: Mektebetü’t- Dârü’t-Türâs, 2001.
  • Erginli, Zafer (ed.). Metinlerle Tasavvuf Terimleri Sözlüğü. çev. İlyas Karslı vd. İstanbul: Kalem Yayınevi, 2006.
  • Eşrefoğlu Rûmî. Müzekki’n-Nüfûs. haz. Abdullah Uçman. İstanbul: İnsan Yayınları, 6. Basım, 2013.
  • Gündüz, İrfan. “Tasavvufî Bir Terim Olarak Râbıta”. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü Dergisi) 7-8-9-10 (1992 1989), 243-274.
  • İbn Kesîr. Hadislerle Kur’an-ı Kerîm Tefsiri (Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm). çev. Bekir Karlıağa - Bedrettin Çetiner. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • İbn Manzûr, Ebü’l-Fazl Cemâlüddîn Muhammed b. Mükerrem b. Alî b. Ahmed el-Ensârî er-Rüveyfiî. Lisânu’l-’Arab. Beyrut: Dâru Sadr, 1990.
  • Kara, Mustafa. Buhara Bursa Bosna: Şehirler, Sûfîler, Tekkeler. İstanbul: Dergâh Yayınları, 1. Basım, 2012.
  • Karahisârî, Kâsım b. Mahmûd. İrşâdü’l-Mürîd İle’l-Murâd (Mirsâdü’l-İbâd Tercümesi). haz. A. Azmi Bilgin - Fakirullah Yıldız. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, 2020.
  • Kâşânî, Kemâlüddîn Abdürrezzâk b. Ebi’l-Ganâim Muhammed. Leṭâʾifü’l-iʿlâm fî işârâti ehli’l-ilhâm. thk. Ahmed Abdurrahim Sâyih vd. Kahire: Mektebetü Segafeti'd- Diniyye, 2005.
  • Kelâbâzî, Ebû Bekr Tâcülislâm Muhammed b. Ebû İshâk İbrâhîm b. Ya‘kūb el-Buhârî. et-Taʿarruf li-meẕhebi ehli’t-taṣavvuf. Beyrut: Darü’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1413.
  • Kızılkaya, Müzekkir. Sabûhî Ahmed Dede’nin Hayatı Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri. Sivas: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2019.
  • Kuşeyrî, Abdülkerim. Tasavvuf İlmine Dair Kuşeyri Risalesi. çev. Süleyman Uludağ. İstanbul: Dergâh Yayınları, 6. Basım, 2012.
  • Kuşeyrî, Ebü’l-Kāsım Zeynülislâm Abdülkerîm b. Hevâzin b. Abdilmelik. er-Risâletü’l-Kuşeyrî. thk. Ma’rûf Zerîk - Ali Abdülhamid Baltacı. Beyrut: Dâru’l-Cîl, 1990.
  • Küçük, Osman Nuri. Fîhi Mâ Fîh Ekseninde: Mevlânâ’nın Tasavvufi Görüşleri. Konya: Rumi Yayınları, 2006.
  • Mevlânâ Celâleddîn Rûmî. Fîhi Mâ Fîh. çev. Ahmed Avni Konuk. haz. Selçuk Eraydın. İstanbul: İz Yayıncılık, 2013.
  • Necmüddin Kübra. “Risâle ile’l-Hâim”. Tasavvufî Hayat. haz. Mustafa Kara. İstanbul: Dergâh Yayınları, 3. Basım, 2013.
  • Öngören, Reşat. “Şeyh”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 39/50-52. İstanbul: TDV Yayınları, 2010.
  • Râzî, Fahruddîn. Tefsîr-i Kebîr. çev. Suat Yıldırım vd. İstanbul: Huzur Yayınevi, 2002.
  • Seccâdî, Seyyid Cafer. Tasavvuf ve İrfan Terimleri Sözlüğü (Ferheng-i Istılahat ve Tabirat-ı İrfanî). çev. Hakkı Uygur. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2007.
  • Sühreverdî, Ebû Hafs Şihâbüddîn Ömer b. Muhammed b. Abdillâh b. Ammûye el-Kureşî el-Bekrî. ʿAvârifü’l-maʿârif. thk. Abdulhalîm Mahmûd - Mahmûd b. Eş-Şerîf. Kahire: Dâru’l-Maârif, 1971.
  • Tatcı, Mustafa. Yûnus Emre Dîvânı İnceleme. İstanbul: H Yayınları, 2008.
  • Tosun, Necdet. “Râbıta”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 34/378, 379. İstanbul: TDV Yayınları, 2007.
  • Türer, Osman. “Onüçüncü Asırda Anadolu’da Tasavvuf ve Yunus Emre”. Diyanet İlmi Dergi 27/1 (Yunus Emre Özel Sayısı) (1991), 87-100.
  • Uludağ, Süleyman. Tasavvuf Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Kabalcı Yayıncılık, 2. Basım, 2005.
  • Uludağ, Süleyman. Tasavvufun Dili. İstanbul: Ensar Yayınları, 2. Basım, 2016.
  • Yıldız, Alim. “Yunus Avazı”. Yunus’un Çağrısı Sempozyumu. Ordu: Ordu Belediyesi Yayınları, 2015.
  • Yıldız, Alim. Yunus’un İzinde. Sivas: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, 2021.
  • Yılmaz, Hasan Kamil. 300 Soruda Tasavvufî Hayat. İstanbul: Erkam Yayınları, 2010.
  • Yûnus Emre. Yûnus Emre Dîvânı. haz. Mustafa Tatcı. İstanbul: H Yayınları, 2008.