XVI. Yüzyılda Antalya

Coğrafi konumu itibariyle Anadolu 'nun güneyinde, Akdeniz 'in kuzey kıyısında kendi adını alan körfezin etrafında yer alan Antalya, M.Ö.158 yılında Bergama hükümdarı il. Attalos Fladelfs tarafından kurulmuştur. Adını kurucusundan alan şehir, Osmanlı egemenliğine girinceye kadar Bergama, Roma, Abbasi, Bizans, Ceneviz, Anadolu Selçukluları, Kıbrıs ve Teke-Oğulları 'nın egemenliği altında kalmıştır Yıldırım Bayezid zamanında 1390 yılında Teke-Oğullarından alınarak Osmanlı egemenliğine giren şehir, Anadolu Eyaleti 'ne bağlı Teke Sancağı 'nın sancak merkezi olmuş ve XV. yüzyılortalarına kadar da şehzade sancak merkezliği yapmıştır. Kıyıda, 25-30 m. yükseklikte dik bir yarla sona eren bir traverten sekisinin üzerinde kurulmuş olan şehrin ilk yerleşme alanı olan bölgede iki çekirdek nokta vardır. Bunlardan biri, Yivli Minare çevresidir. Diğer çekirdek nokta ise Balık Pazarı Sokak ile Zafer Sokak ve Cami Sokağı 'nın birleştiği yerdeki burcun çevresidir. Topografyaya, yere ve kale duvarına uygun olarak geçirilen sokaklar, bir yandan da bu iki çekirdek noktaya yönelmişlerdir. XVI. yüzyıla ait Tahrir Defterleri 'nde şehirde yer alan mahalleler, dini, sosyal ve kültürel yapılar hakkında bilgiler yer almaktadır. Yüzyılın ilk yarısında H.937/M1530-31 yılında şehir 20 mahalleden oluşmaktaydı. Bu tarihte şehirde 3 cami, 16 mescit, 1 medrese, 1 muallimhane, 1 imaret, 2 zaviye, 4 hamam ve kale mevcuttu. Şehirdeki camiler; Cami-i Atik, Cami-i Cedid ve Bali Bey Camileri, mescitler ise Has Balan, Ahi Yusuf Baba Doğan, Karatay, Makbul Ağa, Limon, Cullah Kara, Mecdüddin, Tuzcu, Bariye, Demirci Süleyman, Arap Reis, Çoban İsa, İskender Bey, Karataş ve Hacı Yusuf mescitleriydi. Bu tarihte şehirde yer alan diğer yapı ve kurumlar ise Mevlana Muhyiddin Medresesi, Hace Genç Muallimhanesi, Hace Süleyman Hatip (Mecnun Çelebi) İmareti, Ahikızı ve Hace İbrahim Zaviyeleri ve Antalya kalesidir. XVI. yüzyılın ikinci yarısında şehirdeki mahalle sayısının 39 'a, cami sayısının 4 'e, mescit sayısının 28 'e ve muallimhane sayısının ise 2 ye yükseldiği görülmektedir. Ayrıca şehirde 1 medrese, 1 imaret, 1 zaviye, 1 mektebhane ve kale yer almaktaydı. Bu yapıların herbirinin ayrı ayrı vakıfları bulunmaktaydı. Döneme ait arşiv kaynaklarındaki verilere dayanarak yapılan bu araştırmada, XVI. yüzyılda şehirde yer alan yukarıda sayıları ve isimleri belirtilen dini sosyal ve kültürel yapılar hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiştir. Ayrıca söz konusu yüzyılda şehirde yer alan mahalleler ve nüfus durumları ortaya konarak. XVI. yüzyılın ilk ve ikinci yarısında şehirde oturan Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi nüfusun miktarları belirlenmiş ve şehrin tahmini nüfUsu belirlenerek, nüfusun dini gruplara göre dağılımı, yüzyıl içinde şehrin nüfusunda meydana gelen değişim ortaya konulmuştur.

Antalya İn thexvıthCentury

The city of Antalya located on the north shores of the Antalya gulf in Southem Anatolia, was built by Bergama (Pergamum) king Attalos Fladelfs il in 158BC. The city, named after its builder, had been successively held by Bergama, Romans, Byzantium, Anatolian Seljuks, Cyprus and the Teke-Oğulları. The Ottoman rule emerged in Antalya in the reign of Yıldırım Bayezid in 1390. The province of Antalya became both the centre of the Teke sancak (sub-provincial division) and the residence of the crown prince(Şehziide Sancağı) by the mid-XVth centUlY. The initial region of settlement in the city, which was sİtuated -on the coast- at a craggy ribbon of some 25-30 metre height, had a divergence in two directions. One is the Yivli Minare district. The other was the bastion in the junction between Balık Pazar street and Zafer-Cami streets. The streets, which gathered round an impressive core, stretched towards these two central points in accordance wİth regional topography and walls round the fortress. The tahrir defters(registers) contain a substantial amount of information about the principle historical structures -such as streets and socio-cultural and religious edifices- of this distinctly marked city. /n the fırst half of the XV/th century (in 1530- 31), the city consisted in 20 streets, 3 mosques (Cami -i Atik, Cami-i Cedid, Bali Bey), 16 smail mosques(the mescits of Has Balan, Ahi Yusuf Baba Doğan, Karatay, Makbul (Mukbil) Ağa, Limon (Liman), Cüllah Kara, Mücdeddin, Tuzcu, Bariye (Marıya, Demirci Süleyman, Arap Reis, Çoban İsa, İskender Bey, Karataş and Hacı Yusuf), a theological school (the medrese of Mevlana Muhyiddin), a school for teachers(the mua1limhane of Hace Genç), a public kitchen (the imaret of Hace Süleyman HatiplMecnun Çelebi), 2 lodges of dervishes(the zaviyes of Ahikızı and Hace İbrahim), 4 baths (Iıamam) and the Antalya fortress. In the second half of the century, the number of street raised to 39, that of mosque to 4, that of smail mosque to 28 and that of muailimhane to 2. At that time, the city embraced 1 medrese, 1 imaret, 1 zaviye , 1 school for tmining civil servants (mektebhane) and a fortress. All these bui/dings had their separate vakıfs (pious foundations). The present study gives detai/ed information -under the light of archival documents- about the outstanding nature of historical, religious and socio-cultural buildings of the city. Additionally, the Analysis of the changes on the Muslim, Christian and Jewish demograplıic indications in the city during the century under review was also discussed within the context of the study.