Sanayi Devrimi ile başlayan süreçte geniş kitleler için üretim ihtiyacının artmasına paralel olarak oluşan rekabet ortamı, farklılaşma ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Pazardaki benzerlerden farklılaşma çabası ise pazarlama kavramının doğmasına yol açmıştır. Küreselleşmeyle birlikte, “demokrasi, insan hakları, özgürlükler, farklı olana saygı” gibi insan ve toplum odaklı bir sürece girilmiş, bu süreçte şirketler pazarlama stratejilerinde daha yüksek etik standartlara sahip olmak zorunda kalmıştır. Bu anlayış da kurumsal sosyal sorumluluk ve sosyal pazarlama kavramlarının doğmasına yol açmıştır. Bu çalışma, Sanayi Devriminden günümüze değişen pazarlama anlayışının doğurduğu “sosyal pazarlama” kavramı üzerinden temellenerek, düşüncelerin pazarlanması sürecini ele alan bir çalışmadır. Bu süreç, neo liberal ekonomi politikalarıyla küresel pazarda daha çok kar elde edilmesine dolaylı yoldan yardımcı olarak işlemektedir

By the process that begins with Industrial Revolution, the need of differentiation was increased in the rivalry environment according to the ascending of production need. The effort for differing from the alike in the market gave rise to a new term which is “marketing”. By the globalization time period, companies had to have higher moral standards in their marketing strategies. This apprehension brought out the concepts “corporate social responsibility” and “social marketing”. This thesis’s aim is examining the process in marketing of thoughts that came up from social marketing conceptwhich composed of by the changing marketing penetration from Industrial Revolution to contemporary time period. This processes is a way to help neoliberal economy politics to increase the income in the global market