ÖZEL ALAN / KAMUSAL ALAN DİKOTOMİSİ: KADINLIĞIN "DOĞASI" VE KAMUSAL ALANDAN DIŞLANMIŞLIĞI

Kökeni eski Yunan düşüncesine dayanan kamusal/özel alan ayrımında polis, erkeğin, oikos ise kadının ve çocukların yeri olarak tanımlanmaktaydı. Ancak, kamusal/özel alandaki esas kopuş, Sanayi Devrimi ile birlikte olmuştur. Kamusal/özel ve üretim/yeniden üretim bölünmesi, geleneksel olarak bir işin cinsiyete göre bölünmesi bağlamında anlaşılmaktadır.  Geleneksel bakış açısında, ev dışındaki ücretli iş, aynı zamanda onların "evin geçimini sağlayanlar" olarak kamusal statülerine has olarak erkeğin kamusal hayata katılımının bir parçası olarak algılanmıştır. Ekonomik açıdan bağımlı olan kimseler (kadınlar, çocuklar, özürlüler vb.)  ise bu durumda ücretsiz ve özel alana aittir görüşü kabul görmüştür.Türkiye'de özellikle, 1990'lı yıllarda kamusal alanın sınırları başörtülü kadınların kamuya ait yerlerde görünür olmak için gösterdikleri çabalar nedeniyle sıkça gündeme gelerek tartışılmıştır. 2002 yılında iktidara gelen AK Parti, 12 yıllık iktidarı sürecinde kadınların kamusal alanlara girmesi yönünde birçok karar almıştır. Ancak, aynı iktidar partisi kadınları "anne", "eş" ve "ev kadını" gibi geleneksel rolleri içinde tanımlamakta ve muhafazakâr söylemleri de sıkça kullanmaktadır. Ayrıca, "en az üç çocuk", "kürtaj" ve "3 ve daha fazla çocuk sahibi kadınlara" erken emeklilik gibi vaatlerle kadınlar kamusal alanın dışında tutulmaya çalışılmaktadır.

-

In the distinction between public and private space whose base lies in the ancient Greek thought, polis was defined as the place of man, and oikos as the place of woman and children. However, the main division between public and private space has taken place with the Industrial Revolution. The division between public/private and production/reproduction is conventionally understood in terms of the division of labor in accordance with gender difference. From the traditional point of view, the paid work outside home has been perceived as a part of man’s participation in public life which also contributes to their public status as ‘the breadwinner of the house.’ The view that those who are economically dependent (women, children, disabled etc.) belong to free and private space has been
Keywords:

-,

___

  • Acar-Savran, G. (2009). Beden Emek Tarih. İstanbul: Kanat kitap
  • Akşit, E.E. (2010). Kadınların Mekânsal Davranışlarının Siyasal Niteliği,. Durudoğan, H., Gökşen, F., Oder, B. E., Yükseker, D. (Ed.), Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları içinde (s.179 – 197). İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları.
  • Arat, Y. (2010). Türkiye'de Modernleşme Projesi ve Kadınlar, Bozdoğan, S. ve Kasaba, R. (Ed.). Türkiye’de Modernleşme ve Ulusal Kimlik içinde. Erişim Tarihi:15 Kasım 2014. http://www.halkevleri.org.tr/diger/turkiyede-modernlesme-projesi-ve-kadinlar-yesim-arat.
  • Berktay, F. (2011). Politikanın Çağrısı. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
  • Bora, A.ve Günal, A. (2009). 90'larda Türkiye'de Feminizm. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Davidoff, L. (2002). Feminist Tarih Yazımında Sınıf ve Cinsiyet. Ateşer, Z. Somuncuoğlu, S. (Çev.). İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Durkheim, E. (1992). İntihar. Ozankaya, Ö. (Çev.), Ankara: İmge Kitabevi.
  • Ecevit, Y. (2011). Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları. Eskişehir:Anadolu Üniversitesi Yayınları.
  • Entwistle, J. (2012). Cinsiyet / Toplumsal Cinsiyet, Temel Sosyolojik Dikotomiler. Jenks, C. (Ed.), Şahin, İ. (Çev.), Ankara: Birleşik Yayınevi.
  • Ercins, G. (2013). Demokrasinin Bir Önkoşulu Olarak Kamusal Alan ve Türkiye’de Kamusal Alan Algısı. Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 14, 1, 297-313. Erişim Tarihi:20 Kasım 2014. http://dergi.cumhuriyet.edu.tr.
  • Giddens, A. (2008). Sosyoloji. İstanbul: Kırmızı Yayınları.
  • Göle, N. (2003). Kamusal Alan ve Sivil Toplum Üzerine. Sivil Toplum Dergisi, 1, 2. Erişim Tarihi: 16 Kasım 2014. http://www.siviltoplum.com.tr/?ynt=icerikdetay&id=133.
  • Habermas, J. (2010).
  • Kamusallığın Yapısal Dönüşümü. Bora, T., Sancar, M. (Çev.) İstanbul: