MUKAYESELİ HUKUK VE YARGI KARARLARI IŞIĞINDA ELEKTRONİK TEBLİGATIN YAPILMIŞ SAYILDIĞI TARİH

Elektronik tebligatın yapılmış sayılacağı tarihe ilişkin doktrinde ve uygulamada tartışmalar bulun-maktadır. Bu tartışmaların çözümünde, tebligata ilişkin kuralların niteliği ve önemi değerlendirilmelidir. Çünkü, tebligat, ilgililerin haklarının korunması için hukuki güvencelerin, temel hakların ve ilkelerin sağlanmasına aracılık etmektedir. Elektronik tebligatın tebliğ tarihine ilişkin mevzuatımızda hükümler bulunmaktadır. Mevcut hükümlere ve yargı kararlarına rağmen bu konuda tartışmalar yaşanmaktadır. Çünkü elektronik tebligatın tebliğ tarihine yönelik hükümler özellikle menfaat çatışmasının yoğun olarak yaşandığı icra ve iflas hukuku alanında sorunlara neden olmaktadır. Bu çerçevede çalışmamızda, elektronik tebligat mesajının UETS üzerinden açılma anının tebliğ anı olarak kabul edilip edilemeyeceğine değinilmektedir. Ancak makalemizin asıl amacı, olan hukuk bakımından bu tebliğ anına ilişkin bu değerlendirmeler yapılırken olması gereken hukuk bakımından da görüşlerimize yer vermektir. Elektronik tebligata ilişkin tebliğ anına ilişkin olarak yabancı hukuktaki elektronik tebligat düzenlemeleri de incelenmeye çalışılmıştır.

THE DATE THAT THE ELECTRONIC NOTIFICATION IS DEEMED TO HAVE BEEN MADE IN THE LIGHT OF COMPARATIVE LAW AND JUDICAL DECISIONS

There are discussions about the served date of electronic notification in doctrine and practice. In re-solving these disputes, the nature and importance of the notification rules should be considered. There are provisions in our legislation regarding the date of notification. Provisions regarding the date of notification of electronic notification cause problems especially in the field of enforcement and bankruptcy law, where conflicts of interest are intense. In our study, it is discussed whether the moment of reading the electronic notification message in UETS can be accepted as the served date of notification. In our study, it is also included electronic notification regulations in foreign law.

___