İNGİLİZ ORYANTALİZMİ VE TASAVVUF

Oryantalizm 12. yüzyılın ilk çeyreğinde, akademik bir disiplin olarak ise 19. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan İslam’ı ve İslam bilimlerini araştırmayı hedefleyen akımın genel ismi olarak kabul edilir. Oryantalizmin genel yaklaşımlarından biri İslam’ın özel olarak da onun bilimlerinin dış kaynaklı olduğunu savunmaktır. Bu bakımdan Oryantalistler İslâm’ın dahili kaynaklarını ve özgünlüğünü hiçbir zaman kabul etmediler. Nitekim İslâm, Hicaz’dan Doğu Akdeniz’e yayılma sürecinde ümmî bir toplum olarak okuryazar toplumlarla karşılaşmıştır. Oryantalistlerin genel yaklaşımına göre okuryazar toplumlar İslam’ı toptan değiştirmişlerdir. Bu iddialarını fıkıhta, kelamda, felsefede ve daha birçok bilimde ortaya koydukları gibi tasavvuf alanındaki çalışmalarda bilhassa sürdürmüşlerdir. Çünkü tasavvuf halk dindarlığına yakın bir disiplin olması sebebiyle bu etkileşimin daha fazla olduğu düşünülmüştür. Bu bakımdan başından beri oryantalistlerin yaklaşımı tasavvufun sürekli bir dış kaynağa irca edilerek açıklanmasını iktiza etmiştir. Ancak bununla birlikte, zaman içerisinde oryantalist iddialarda birtakım çelişkiler ortaya çıkmıştır. Bu çelişkilere bağlı olarak yeni bir tasavvuf telakkisine doğru ilerlenmiştir.

___

  • Referans1 De Nicolay, Nicolas, Muhteşem Süleyman'ın İmparatorluğunda, ed. Marie-Christine Gomez-Geraud, Stefanos Yerasimos ; çev. Şirin Tekeli, Menekşe Tokyay, İstanbul: Kitap Yayınevi, 2014.
  • Referans2 De Nicolay, Nicolas, The Nauıgations into Turkie, Amsterdam: Theatrum Orbis Terrarum Ltd. & New York: Da Capo Press, 1968.
  • Referans3 Graham, William James, “A Treatise on Sufism, or Muhomedan Mysticism”, Transactions of the Literary Society of Bombay, 1, (1819): 89-119.
  • Referans4 Saıd, Edward William, Oryantalizm, çev. Nezih Uzel, İstanbul: Pınar Yayınevi, 1982.