ERKEN DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE DİN EĞİTİMİ FIKIH İLİŞKİSİNE GENEL BAKIŞ

ÖZET Din, uygulanmak üzere gelen bir nizam olduğundan, mutlaka eğitimi gerekmektedir. Zira din eğitimi fertleri ve toplumları etik yönden yüceltirken sosyal, siyasi ve iktisadi gelişmelerde de adeta motor vazifesi görmektedir. Dolayısıla bütün toplumlar din eğitimine özen göstermişler ve bu eğitimi verecek kurum ve müesseseler oluşturmuşlardır. Tarihi süreçte, hicretten önce Mekke’de Daru’l-Erkam’da başlayan, hicretten sonra Medine’de Ashab-ı Suffe’de devam eden kurumsal dini eğitim daha sonraki dönemlerde Daru’l-Kur’an, Daru’l-Hadis, tekkeler, zaviyeler ve fıkıh medreseleri gibi müesseselerle kurumlaşarak devam edegelmiştir. Günümüzde de camiler, Kur’an kursları, İmam Hatip okulları, İlahiyatlar, İslâmi İlimler fakülteleri, Eğitim fakülteleri vb. kurumlar eliyle yapılmaktadır. Din eğitimi ile fıkhın ilişkisi ise beşikten mezara kadar devam eden bir olgudur. Fıkıh, çocuk doğar doğmaz sağ kulağına ezan sol kulağına kamet okumayı, yedi yaşlarına geldiğinde namaz kılmayı, on yaşına geldiği halde kılmazsa ikaz etmeyi hatırlatır. Hayata atıldığında yaşayacağı ve karşılaşacağı olayların hükümlerini bildirir. Ölünce de teçhizini, dua ve namazla defnini habera verir. Dolayısıyla dinini yaşamak isteyen her insan beşikten mezara hayatın her alanında fıkhın öğrettiği hükümleri bilmek durumundadır. Bir diğer ifadeyle dinin pratik manada beşeri ilişkilerini tanzim eden ilim dalı fıkıhtır. Dinin emirlerinin doğru bir şekilde yerine getirilmesi de ancak fıkhı bilmekle mümkündür.
Anahtar Kelimeler:

Din, itaat, eğitim, fıkıh

___

  • İbni Abidin, Muhammed Emin “Haşiyeti Reddi’l-Muhtar”,
  • Tosun, Cemal, Din Eğitimi Bilimine Giriş,