MEVLÂNÂ’YA GÖRE VARLIK VE İNSAN HAYATI KAVRAMI I

Varlık ve hayat kavramı, görenin ufkuyla doğrudan irtibatlıdır. Görme ufku geniş olanın varlık ve hayattan anladığı da o kadar geniş ve yüce olacaktır. Sıradan insanların anladığının aksine, Mevlânâ’ya göre varlık bu hissedilen dünyadan ibaret değildir. Bilakis gerçek varlık Mevlânâ’nın “adem” dediği ‘gayb alemi’ ve ‘mutlak varlık’tır. Gayb âlemi varlık ve hayatın, bütün güzellik ve manevi zevklerin kaynağıdır. İnsanın, dünya hayatından önce bir ruhani hayatı vardı. Dünya hayatında da bütün gayreti o ruhani hayata geri dönebilmek içindir. Hayat kavramı da varlık kavramına bağlı olarak genişlemektedir. Mevlânâ’ya göre insan hayatı, bu dünyadan önce gaybda başlamış, dünyadan sonra da aynı şekilde gaybda devam edecektir. Bu nedenle ölüm, hayatın son noktası değil, bilakis yeni bir doğuş ve yeni bir başlangıçtır. Kıyamet de insan hayatının devamının nasıl olacağını belirleyecektir. Allah, varlık ve hayattan tamamen ayrı olmayan gizli bir hakikattir ve görünen varlıklar onun varlığının bir yansıması ve iradesinin gereğidir. İnsan da denizden ayrı kalan bir damla gibi Allah’tan uzakta kendini yalnız ve garip hissetmekte, tekrar kendi ilahi aslına dönmeyi arzulamaktadır. Bu nedenle onun Allah’la irtibatı korku ve ümitle yapılan kullukla değil, sevgi ve ibadetledir.
Anahtar Kelimeler:

Varlık, Hayat, Mevlânâ, İnsan, Allah

___

  • Furûzanfer, Bedîuzzemân, Ehâdîs-i Mesnevî, 3. bs. Tahran, Emir Kebîr, 1363.
  • Furûzanfer, Bediuzzemân, Şerh-i Mesnevi-yi Şerîf, 1. Defter 2. Cüz, 7. bs., Tahran, İntişârât-i İlmî ve Ferhengî, 1373.
  • Halîfe Abdulkerîm, İrfân-i Movlevî, çev. Ahmed Muhammedî ve Ahmed Mîr Alâyî, 4. bs. Tahran, İntişârât-i İlmî ve Ferhengî, 1375.
  • Halîfe Abdulkerîm, Mevlânâ Celâluddîn-i Rûmî, çev. Abdulhuseyn Âzereng, Tahran, Merkez-i Neşr-i Dânişgâhî, 1365.
  • Humâyî, Celâluddîn, Movlevî Çî Mî-gûyed, c. 2, 7. bs, Tahran, Neşr-i Humâ, 1369.
  • Movlevî (Mevlânâ), Celâleddîn Muhammed Belhî, Kulliyât-i Şems yâ Dîvân-i Kebîr, haz. Bediuzzemân Furûzanfer, 3. bs. Tahran, İntişârât-i Emîr Kebîr, 1363.
  • Movlevî (Mevlânâ), Celâleddîn Muhammed Belhî, Mesnevi-yi Ma’nevî, haz. R. Nicholson ve Nasrullah Purcevâdî, Tahran, İntişârât-i Emîr Kebîr, 1363.
  • Sadrniyâ, Bâkır, Ferheng-i Me’sûrât-i Mutûn-i İrfânî, Tahran, Surûş, 1380.
  • Schimmel, Annemarie, Şukûh-i Şems: Seyrî der Âsâr ve Efkâr-i Mevlânâ, çev. Hasan Lâhûtî, Tahran, İntişârât-i İlmî ve Ferhengî, 1367.
  • Seccâdî, Seyyid Ca’fer, Ferheng-i Lugat, Istılâhât ve Tâ’birât-i İrfânî, Tahran, İntişârât-i Tuhûrî, 1370.