KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ İÇİNDE SERMAYE İLE SANATIN PATOLOJİK İLİŞKİSİ

Sanat ve sermaye ilişkisi, tarih boyunca paradoksal bir zeminde ilerlemiştir. Sermaye, sanatı hem baskılayan hem de var eden bir konumda yer almıştır. Sermayeye hizmet eden sanatçılar, ancak 18.yüzyılda özgürlüklerine kavuşmuşlar kendi dillerini oluşturmuşlardır. 20.yy'da yaşanan iki büyük dünya savaşı ve kapitalist sömürü düzeninde sanatçılar kendilerini büyük bir çıkmazda bulurlar. "Sanatın sonu mu, değil mi" tartışmaları halen sürerken Duchamp'ın ters çevirerek "çeşme" adını verdiği pisuar, bütün bir sanatsal algıyı ters yüz etmektedir. Sanatın biricikliğine karşı, seri üretim bir nesneyi sanat eseri ilan ederek, aslında müzeyi, sanatın kurumsallaşmasını, resmi ideolojiyi, bütün normları reddeden son derece marjinal, son derece radikal bir tepkiyi dile getirmektedir. Adorno tarafından geliştirilen kavram "kültür endüstrisi" kültürün bir endüstriye dönüştüğünü ve kültür ürünlerinin de meta'lar haline geldiğini açıklarlar. Dada'nın kaybettiği ivmeyi Fluxus, Sitüasyonistler gibi avangard devrimci akımlar yeniden canlandırmak isterler. Makalede; sanatçının piyasalaşma karşısındaki durumu, irdelenerek direnme odakları sorgulanarak iktidar karşısında eleştirelliğini yitirmeden varoluşunu gerçekleştirme koşulları tartış- maya açılacaktır.

CULTURAL INDUSTRY IN ART, WITH A CAPITAL OF THE IMMORAL RELATIONSHIP

Arts and capital relationship has progressed throughout history in a paradoxical ground. Capital, a position which has been involved in art as well as prints. Capital serving artists, but they gained their freedom in the 18th century have created their own language. Artists in the two world wars and the capitalist system of exploitation experienced in the 20th century, they found themselves in a huge dilemma."The End of Art Does not" debate while still reversing Duchamp's "Fountain" gave the name of the urinal, a whole artistic perception is reversed. Against the uniqueness of art, a work of art by declaring an object of mass production, in fact, museum, the institutionalization of art, official ideology rejects all norms extremely marginal, it is extremely sorry to bring a radical response. The concept developed by Adorno "culture industry" has evolved into an industry culture and cultural products have become commodities and is explained. Dada Fluxus lose the momentum, they want to revive the revolutionary avant-garde movements such as the Situationists.Will be discussed in the article; monetization of artists across the state, the focus of resistance against government questioned the existence of conditions to perform without losing its criticism.

___

Adorno, Theodor W. (2007). Kültür Endüstrisi, Kültür Yönetimi (N. Ülner, M. Tüzel, E. Gen, Çev.). İstanbul: İletişim Yayınları.

And M., Şenlik E., Çanak E. (1981). Kültürel Etkinlikler ve Büyük Kuruluşlar. İstanbul: Türkiye

İş Bankası Kültür Yayınları. Artun, Ali. (2007). Floransa Prenslerinden Dubai Şeyhlerine Mimarlık, Koleksiyon, Sanat,

Saltanat. Sanat Dünyamız, 132, s.188-199. Bozdağ, Lütfiye. (2013). Alternatif Bir Sanat İnisiyatifi: Sanatın Eylemi, Emeğin Sanatı. Eri- şim: 23.02.2015, http://www.emeginsanati.blogspot.com/2013/07/lutfiye-bozdagalter- natif-bir-sanat.html

Gombrich, Ernst H. (1992). Sanatın Öyküsü (B. Cömert, Çev.). İstanbul: Remzi Kitabevi.

Munyar, Vahap. (2011). Contemporary İstanbul 55 milyon dolara ulaştı. Hürriyet. Erişim: 02.2015, http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19305534.asp

Okay, Aydemir. (1998). Mesenlikten Sponsorluğa Tarihi Süreç. İstanbul Üniversitesi İletişim

Fakültesi Hakemli Dergisi, 8, s. 170. Şimşek Ali. (2013). Sanatı Hayata Geri Vermek ya da Sömürgeden Kurtulan Sanat, sanata- tak.com. Erişim: 23.02.2015, http://sanatatak.com/view/Sanati-Hayata-Geri-Vermek/398

Tayanç, Tunç. (1995). Gaius Maecenas'ler Artmalı, Mediacat Ya., 11, s. 21-23.