Fatih (İstanbul), Atikali Mahallesi’ndeki Bazı Çeşmelerin İhyası

Temizlik ve ihtiyaç gidermede kullanılan çeşmeler, Türk kültüründe önemli yer tutan hayır eserlerindendir. Anadolu’da, Selçuklu döneminden günümüze kadar kesintisiz yapılan çeşmeler, modern şebeke hattının devreye girmesiyle ve kültürün değişimiyle artık yapılmaz olmuşlardır. Ait olduğu dönemin sanat zevkini yansıtmalarının yanında, sosyal hayatın da önemli buluşma noktaları arasında yer alırlar. Cami, konut gibi mimarlık anıtlarının duvarına, bir meydana, sokak veya caddenin köşesine konumlanan çeşmelerin, özellikle Osmanlı döneminde kesintisiz devam eden gelişimi, birçok araştırmacının bu eserleri ilgiyle takip etmesine yol açmıştır. Elbette sebil, sarnıç, su kemeri, bent, şadırvan, hamam gibi su yapıları da bulunduğu düşünülmekle beraber, bunlar içinde çeşmelerin ayrı bir yeri olduğu söylenebilir. İşleve yönelik kullanımı, cephe tasarımları, bezemeleri, birinci elden bilgi veren kitabeleriyle dönem özelliklerini yansıtan çeşmeler, bugün ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görmemektedir. Birçoğumuzun önünden geçerken, sadece bakımsız ve ilgisiz demekle yetindiğimiz çeşmelerin, genellikle kaderine terk edildikleri herkesin malumu olsa gerektir. Bazı belediye, valilik gibi kurumların veyahut Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün zaman zaman yaptıkları restorasyon çalışmaları takdirle karşılanmaktadır. Ancak geçen zaman içinde, başta imar hareketleri, ilgisizlik ve diğer nedenlerle çok sayıda çeşmenin bugün mevcut olmadığı hatırlatılmalıdır. Bu yönüyle bakıldığında, İstanbul ili, Fatih ilçesi, Atikali Mahallesi’nde gerçekleştirilmek istenen restorasyon uygulamaları, ilgili Koruma Kurulu’nun bilimsel gerekçelere dayalı onayıyla hayata geçirilmek istenmektedir. İşte bu doğrultuda, bizim de Sanat Tarihçisi hassasiyetiyle, söz konusu çalışmalara katkı vermek amacıyla aşağıdaki metin kaleme alınmıştır. İlgili eserler Mustafa Ağa, Seyyid Ali Ağa, Mehmed Ağa, Gürcü Mehmed Paşa, Uzunköprülü Ali Efendi ve Balat çeşmeleridir. Çeşmelerin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri bu rapor doğrultusunda hazırlanmaktadır. Önümüzdeki süreçte, restorasyon çalışmaları tamamlandığında ayrıca değerlendirilmeleri mümkün olabilecektir. Restorasyon çalışmaları başarıyla tamamlandığında ve ilgili kurumlar tarafından suyunun akıtılması sağlandığında, ilk yapıldıkları dönem kadar olmasa da çeşme etrafında şekillenen sosyal hayat yeniden can bulacaktır. Bu anlamda emeği geçen mimar, Belediye personeli, Koruma Kurulu çalışanlarına teşekkür borç bilinir. Ülkemizde yapılan bu tür koruma faaliyetlerinin artırılması, kamuoyu dikkatinin buraya çekilmesi, eskiye olan borcumuzun nispeten ödenmesi hususunda önemli bir gösterge olacaktır. Tabi burada birçok kereler gördüğümüz hatalı restorasyon uygulamalarının önüne geçilerek, örnek onarım faaliyetleri envanterine eklenecek bir çalışmaya imza atılmalıdır. Bu suretle, ülkemizin çeşitli kesimlerinde sayıları artan başarılı örneklerin daha sonra yapılacaklara emsal teşkil etmesini son derece önemli buluyoruz. Aşağıda kaleme alınan makalenin en önemli amacı da budur. Aksi takdirde, çalışmanın yeknesaklıktan kurtulması mümkün değildir.

Restoration of Some Fountains in Fatih (Istanbul), Atikali Neighborhood

Fountains, which are used for cleaning and meeting needs, are examples of charitable works that are prevalent in Turkish culture. Fountains, which have incessantly been built in Anatolia since the Seljuk period to the present, have become obsolete due to the introduction of modern water supply networks and cultural changes. They were important social meeting places as well as reflecting the artistic taste of the period to which they belong. The continuous development of fountains on the walls of architectural monuments such as mosques and residences, in a square, on the corner of a street or avenue, particularly during the Ottoman period, has drawn the interest of many researchers in these works. Of course, although water structures such as public fountains, cisterns, aqueducts, dams, fountains, and baths it can be said that fountains have a special place among them. Fountains, which reflect period characteristics through their functional use, facade designs, decorations, and inscriptions providing first-hand information, do not receive the attention they deserve today. Everyone must be aware that the fountains that most of us pass by are frequently abandoned to their fate, which can only be described as neglected and ignored. Some municipalities and institutions, such as the governor’s office or the General Directorate of Foundations, are recognized for their restoration efforts. However, it should be noted that many fountains no longer exist due to zoning changes, indifference, and other factors. In this regard, it is desired that the restoration applications to be carried out in Istanbul province, Fatih district, Atikali Neighborhood, will be carried out with the approval of the relevant Conservation Board based on scientific reasons. The following text was written in this direction, with the sensitivity of an Art Historian, to contribute to the aforementioned studies. Related works are Mustafa Aga, Seyyid Ali Aga, Mehmed Aga, Gurcu Mehmed Pasha, Uzunkoprulu Ali Efendi, and Balat fountains. The survey, restitution, and restoration projects of the fountains are being prepared in line with this report. In the upcoming period, it will be possible to evaluate them separately when the restoration works are completed. When the restoration work is completed and water is supplied by the relevant institutions, the social life centered on the fountain will be revived, though not to the extent that it was when it was first built. In this regard, we would like to thank the architects, municipal staff, and Conservation Board staff who contributed. Increasing such preservation activities in our country, as well as drawing the attention of the public here, will be an important indicator of our ability to pay our debt to the past. Of course, faulty restoration practices, which we have seen a lot here, should be avoided, and a study should be conducted to add to the inventory of sample repair activities. In this regard, we believe it is critical that the growing number of successful examples in various parts of our country serve as a model for what will be done in the future. This is the primary goal of the article. Otherwise, it is not possible for the study to escape from the monotony.

___

  • Ak, M. (2003), Mehmed Paşa, Gürcü, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, XXVIII, 509-510. Ankara: İSAM Yayınları.
  • Egemen, A, (1993), İstanbul’un Çeşme ve Sebilleri, İstanbul: Arıtan Yayınevi.
  • Gündüz, F. (2003), Mehmed Ağa Külliyesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, XXVIII, 431-432. Ankara: İSAM Yayınları.
  • Tanışık, İ. H, (1943), İstanbul Çeşmeleri, I, İstanbul Ciheti, İstanbul: Maarif Vekilliği Antikite ve Müzeler Müdürlüğü Yayınları.
  • İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü Arşivi
  • SALT Arşivi