Me Prizon (Mes Prisons) Muahezenâmesi ve bu bağlamda Namık Kemal’in tenkit anlayışı üzerine

Edebî eleştiri; bir edebî eseri oluşturan yazar ve okuyucunun her ikisini de içine alan entelektüel bir faaliyettir. Bu faaliyet bir taraftan sanatkârın yeteneklerine, zihnî yapısına ve kıymetine dair doğrudan fikir beyan ederken diğer taraftan okuyucunun bir edebî eser karşısındaki tavrını da belirler. Tanzimat döneminden itibaren Batılı anlamda örnekleri görülmüş olan eleştiri günümüze değin pek çok gelişme ve değişme göstermiş bir türdür. Tanzimat dönemi sanatkârlarının tenkit, mülahaza ve muaheze kavramlarını aynı dönem içinde kullandıkları; ancak bu kullanımları sözcüklerin kökenlerini ve Batı’da yeni yeni tanıdıkları “critiqué” sözcüğü arasındaki benzerlik ve farklılıklara dikkat etmeye çalışarak kullandıkları görülür. Eleştirinin günümüzdeki yapıcı ve olumlu alanının kullanım alanına dâhil olmadığı Tanzimat dönemi daha ziyade edebî faaliyetin eksik ve kusurlu yanlarını göstermeye çalışır. Bunun yapılmasındaki temel sebep ise hatanın tekrar etmemesini sağlamaktır. Gazete sayfalarında günlerce devam eden tartışmalara sebep olan bu yorum faaliyeti sanatkârların henüz sübjektif yargılardan kurtulamamış olduğunun da göstergesidir. Bu makalede Recaizâde Mahmut Ekrem’in İtalyan yazar Silvio Pelluci’nin hapishane hatıralarını ihtiva eden eseri Me Prizon (Mes Prisons) Tercümesi ve bu tercüme üzerine Namık Kemal’in yaptığı muaheze üzerinde durulmuştur. Eleştiri sözcüğü yerine Tanzimat döneminde kullanılmış olan tenkit ve muaheze kavramları arasında devrin sanatkârlarında gözetilen farkın anlaşılması ve Namık Kemal’in bir edebî esere bakışının Me Prizon Muahezenâmesi özelinde ortaya konulması amaçlanmıştır. Mecmua-i Ebuzziya’da iki kez tefrika edilmesine rağmen daha evvel tam bir çevirisi yapılmamış olan Me Prizon Muahezenâmesi’nin günümüz harflerine aktarılması bu makalede ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler:

Mes Prisons, Muaheze, Namık Kemal

Me Prizon (Mes Prisons) Muahezenâmesi and in this context on the criticism of Namık Kemal

Literary criticism; it is an intellectual activity that includes both the writer and the reader who make up a literary work. This activity, on the one hand, expresses a direct idea of the artist's abilities, mental structure and value, and on the other hand, systematizes the reader's attitude towards a literary work. The criticism, which has been seen in the Western sense since the Tanzimat period, is a type that has made many developments and changes until today. The Tanzimat period artists used the concepts of criticism, observance and perseverance within the same period; however, it is seen that they use these uses as the origins of the words and trying to pay attention to the similarities and differences between the word “critiqué” they have just known in the West. The Tanzimat period, where the constructive and positive area of criticism is not included in the field of use, tries to show the shortcomings of the literary activity. The main reason for doing this is to ensure that the error does not recur. This interpretation activity, which causes controversy on the newspaper pages for days, is an indication that the artists have not yet been freed from subjective judgments. In this article, the translation of Me Prizon (Mes Prisons) by Recaizâde Mahmut Ekrem, which contains the prison memories of the Italian writer Silvio Pelluci, and the hypothesis made by Namık Kemal on this translation. Instead of the word criticism, it is aimed to understand the difference observed in the artists of the period between the concepts of criticism and conscientiousness used in the Tanzimat period and to reveal Namık Kemal's view of a literary work in the context of Me Prizon Muahezenâmesi. Although it has been serialized twice in Mecmua-i Ebuzziya, the transfer of the Prizon Muahezenâmesi to today's letters, which has not been fully translated before, is discussed in this article.

___

  • Ebuzziya Tevfik (1315/1897). “Muaheze”, Mecmua-i Ebuzziya. Cüz. 45, ss. 1409-1411.
  • Ebuzziya Tevfik (1315-1897). “Muaheze ve Tenkit Kelimelerine Ait İzahat”, Mecmua-i Ebuzziya. Cüz. 72, ss. 1256-1259.
  • Ebuzziya Tevfik (2015). Nümûne-i Edebiyyât-ı Osmaniyye. (haz.) Furkan Öztürk. İstanbul: Dün Bugün Yarın.
  • Ercilasun, B. (1998). Servet-i Fünûn’da Edebî Tenkit. İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı.
  • Namık Kemal (1302/1884). “Me Prizon Muahezenâmesi”, Mecmua-i Ebuzziya. İstanbul, cüz 45-47.
  • Namık Kemal (1330/1912). “Me Prizon Muahezenâmesi”, Mecmua-i Ebuzziya. İstanbul, cüz 129-134.
  • Recaizâde Mahmut Ekrem (1291/1874). Me Prizon. İstanbul: Matbaa-i Tasvir-i Efkâr.
  • Recaizâde Mahmut Ekrem (1301/1885). Takdir-i Elhan. İstanbul: Mahmut Bey Matbaası.
  • Rifat, M. (2013). Açıklamalı Göstergebilim Sözlüğü. İstanbul: Türkiye İş Bankası.
  • Sançar, N. (1956). “Recaizâde Ekrem’in Eserleri ve Eserlerinin Çeşitli Basımları”, Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni. C. V., S. 2, Ankara.
  • Şemsettin Sami (2001). Kâmûs-ı Türkî. İstanbul: Çağrı.
  • Tahirü’l-Mevlevi (1994). Edebiyat Lügati. (haz.) Kemal Edip Kürkçüoğlu, İstanbul: Enderun.
  • Tanpınar, A. H. (1997). 19’uncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Çağlayan.
  • Tanpınar, A. H. (2000). Edebiyat Üzerine Makaleler. İstanbul: Dergâh.
  • Tansel, F. A. (1940). “Namık Kemal’den Parçalar”. Ülkü. C. XVI, S. 94, ss. 326-335.
  • Wellek, R.; Warren, A. (2001). Edebiyat Teorisi. (çev.) Ömer Faruk Huyugüzel, İzmir: Akademi.
  • Yetiş, K. (1996). Nâmık Kemal’in Türk Dili ve Edebiyatı Üzerine Görüşleri ve Yazıları. İstanbul: Alfa.