17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremleri, yüzyılın en büyük deprem felaketlerinden birisi olup, Düzce ilinde çok büyük hasarlara neden olmuştur. Depremden sonra yapılan çalışmalarda, yıkılan veya hasar gören binaların çok katlı yapılar olduğu belirlenmiştir. Binaların hasar durumları Bayındırlık Bakanlığı elemanları tarafından belirlenerek ağır, orta ve hafif hasarlı yapılar şeklinde sınıflandırılmıştır. Bu sonuçlara göre orta ve ağır hasar olan yapılarda güçlendirme çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışmada, yıkılmış ve/veya hasar görmüş yapılardan, inşaat çelik numuneleri ve beton numuneleri alınmış ve malzemelerin mühendislik özellikleri incelenmiştir. Bununla birlikte yeniden yapılanma sürecine giren Düzce’deki yeni binalarda kullanılan beton ve çelik numunelerinde mühendislik özellikleri incelenmiştir. Korozyona uğramış çelik donatıların mühendislik özelliklerinde ne gibi değişiklikler olduğu deneylerle belirlenmiş olup, üç farklı durumda elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Açık havada 1 yıl süre ile korozyona maruz bırakılan numunelerden elde edilen deney sonuçlarının da standartları sağlamadıkları gözlenmiştir. Ayrıca sabit olmayan çekme hızlarındaki mühendislik özelliklerinin belirlenmesi amacı ile de deneyler yapılmıştır. Yüksek hızlardaki çekme deneylerinde malzeme hızla pekleşerek gevrekleşmekte ve aniden kırılmaktadır. Yerinde yapılan incelemelerde, genel olarak binalarda kullanılan çelik donatıların, bir çoğu hurda demirden soğuk ve sıcak olarak haddehanelerde şekillendirilmiş olduğu ve istenilen standartları sağlamadığı, buna karşılık yeni yapılan binalarda kullanılan donatıların ise standartları büyük ölçüde sağladığı yapılan deneyler sonucunda belirlenmiştir. Depremde yıkılmış veya hasar görmüş binalardan alınan beton numunelerin yaklaşık % 60’ının standart dışı olduğu, donatılarda ise bu oranın yaklaşık olarak %75 olduğu belirlenmiştir.

August, 17 and November, 12 1999 earthquakes were one of the most serious disasters of this century and Düzce has been struck by these two major earthquakes. After the earthquakes some studies shown that collapsed or damaged structures were high buildings. Damage situation of these buildings were determined by the Ministry of Public Work and Settlements staff. Buildings were classified light, medium, and heavy. They were maintained and reconstructed. In this study, concrete and steel samples from collapsed and damaged buildings were collected and investigated their engineering behaviors. Besides this, the recent concrete and steel samples which would be used in new buildings were also collected and tested. The effects of corrosion on engineering properties were also considered and compared with other groups of the mild steel. One year atmospheric pollution caused corrosion which decreases the engineering properties of this materials, hence they were out of standard. Also some tests were carried out to the effect of high deformation speed on the engineering properties. In high speed tensile test; reinforcement steel bars have suddenly strain hardened and this caused brittle fractures. The present study shown that the mild steel which had been used in the previous buildings were cold and hard rolled and they were produced in the local workshops. These were far from the standards. The reinforced bars used in the recent buildings have showed perfect mechanical behaviors within the standards. Parallel to the results of old mild steel (%75), concrete in old buildings have also shown nearly 60% out of standard