ÜTOPYA VE HİCVİN BULUŞMASI: SAMUEL BUTLER’IN EREWHON’U

Batı Edebiyatı tarihinin en eski türlerinden ikisi hiciv ve ütopyadır. Her ne kadar bu iki tür birbirinden ayrı bir tarihsellik göstermiş olsalar da zaman zaman yolları kesişir. Zira ütopya yazarları çoğu zaman yaşadıkları toplumu hicvetmek ve daha iyi toplumlar kurgulayabilmek üzere yapıtlarını yazarlar. On dokuzuncu yüzyıl İngiliz roman yazarı Samuel Butler, Erewhon adlı yapıtında içinde yaşadığı Viktorya toplumunu hicvetmek için hayali bir ülke kurar ve İngiltere’de yaşanan toplumsal sorunları biraz çarpıtarak tıpkı burada yaşanıyormuş gibi anlatır. Bu çalışma ütopya ile hiciv arsındaki tarihsel ilişkiyi incelemekte ve günümüzde bütün edebi çevrelerce bir hiciv yapıtı olarak kabul edilen Erewhon’un ütopya edebiyatına özgü özelliklerini ve yapıtın bir ütopyacı hiciv örneği olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır

WHERE UTOPIA AND SATIRE MEETS: SAMUEL BUTLER’S EREWHON

Satire and utopia are two of the oldest genres of Western Literature. Although these two genres follow different paths within the history of literature, they occasionally come across. Thus, utopian writers often write their work in order to satirize the society in which they live and design better ones. Nineteenth century English novelist, Samuel Butler creates an imaginary country in his novel called Erewhon, and he satirizes the social problems of England as if they were lived in this imaginary country. This study aims at analyzing the historical relationship between utopia and satire, pointing out the utopian features of Erewhon, which is accepted as a work of satire by almost all literary circles, and trying to show in what ways the work is a utopian satire.