Dermal sinus, spina bifida occultanın bir tipi olup kütanöz ektoderm ile altında bulunan nöral ektodermin ayrılmasının tamamlanamaması sonucu gelişir.Genellikle sakral yerleşimlidir ve ciltte renk değişikliği, kıllanma artışı,sakral gamze eşlik edebilir. Olguların yarısında sinüs spinal kanal ile ilişkili olabilir. Bunun sonucu olarak dermal sinüs enfeksiyonu, parepleji, myelit gibi dramatik sonuçlara neden olabilir. Bir buçuk yaşında kız hasta 40 gün öncesinde ateşi başlamış ve başvurduğu doktor tarafından farenjit tanısıyla antibiyotik ve ateş düşürücü tedavisi başlanmış ancak tedaviye rağmen ateş yüksekliği devam etmiş. Yirmi gün önce ateş yüksekliği ile birlikte sırtında kızarıklık ve şişlik fark edilmiş ve şişlik yerinden sarı renkli akıntı gelmesi üzerine tekrar başvurduğu doktor tarafından antibiyotiği değiştirilmiş. Son üç gündür giderek artan ayak hareketlerinde azalma nedeniyle kliniğimize başvuran ve yapılan tetkikler sonucu intramedüller apse tespit edilen hasta sunuldu. Yenidoğan dönemindeki hastalarda spinal bölge iyi değerlendirilmeli, renk değişikliği, kıllanma artışı ve özellikle sakral gamzesi olan hastalarda orta hat kapanma defektleri olabileceği akılda tutulmalıdır.

Dermal sinus is a type of spina bifida occulta which develops as a result of incomplete separation of the cutaneous ectoderm from the underlying neural ectoderm. It generally has sacral location and may be accompanied by colour change, increased hairiness and sacral dimple. In half of cases the sinus may be associated with the spinal canal. Dermal sinus infection as a result of this may cause dramatic outcomes such as paraplegia and myelitis. The case is here presented of an 18-month old female infant who had started a fever 40 days previously, was taken to a doctor and treatment of antibiotics and antipyretics was started for a diagnosis of pharyngitis but the high fever continued despite the treatment. After 20 days, redness and swelling on the back was noticed together with the fever and as there was a yellow-coloured discharge from the area of the swelling, the doctor was again consulted and the antibiotics were changed. The patient was then brought to our clinic, as in the previous 3 days, there had been increasingly reduced movement of the feet. As a result of tests applied to the patient, intramedullary abscess was determined. In neonates and infants, the spinal area must be evaluated well. It must be kept in mind that in patients with colour change, increased hair and especially sacral dimple, there could be midline closure defects.