A Young Man’s Fancy Turns to “Love”?: The Traveler’s eye and the narration of women in Ottoman Space (or the European male ‘Meets’ the Ottoman female, $I6^{th}-I8^{th}$ Centuries)

Bu makale erken modern dönemde Osmanlı İmparatorluğu’na seyahat etmiş erkekler ve onların o mekanda rastladıkları kadınları anlatışları hakkındadır. Böylesi anlatıcılar, Osmanlı memleketinin “haritasını çizme” mesailerinin bir parçası olarak değişik kadınerkek karşılaşmaları sunarlar. Anlatı imkanlarının bazılarını örneklendirmek için, bu makale, hepsi de seyahatlerine otuz yaşından önce çıkmış üç seyyahın yazdıklarını inceler: ergenlik çağında bir Bohemya beyi olan Wenceslas Wratislaw (d. 1576), bir İngiliz taciri ve Levant Şirketi’nin bir temsilcisi olan John Sanderson (d. 1560) ve çiçeği burnunda bir Cambridge mezunu ve İngiliz arazi sahipleri sınıfından olan John B. S. Morritt (d. 1771). Makale, bu yazarların, kadınların yerlerini, kimliklerini, seslerini, davranışlarını ve ilişkilerini nasıl kurguladıklarının bir tipolojisini sunar. Ve cinsellik ve romantik macera sıklıkla Osmanlı mekanlarının Avrupalılarca temsiliyle ilişkilendirildiği için, bu makale “aşk”ın bu kurgulamalarda bir rol oynayıp oynamadığını ve –eğer oynuyorsa– nasıl oynadığını tayin etmeyi hedefliyor. Deneyimler, beklentiler, kişilik, hedef kitle ve sırdaşların var olup olmaması türünden değişkenler, bu yazarların Osmanlı kadınlarını niteleme şekillerinde rol oynar. Wratislaw onları normalleştirmeye en çok eğilimli olandır; Sanderson onları şiddet bağlamında sunmaya yatkındır; Morritt ise mektuplarının alıcısı olan kadın akrabalarını eğlendirmek için kıyafet ve kültürel âdetler üzerinde durur. Diğer seyyahlar için olduğu gibi, bu üç anlatıcının her biri için de kadın toplumsal tahlilin ayrı bir kategorisidir.

Genç bir erkeğin meyli “aşk”a mı dönüşüyor? seyyahın gözü ve Osmanlı mekanlarında kadınların anlatılışı (ya da Avrupalı erkek Osmanlı kadınıyla “Tanışıyor,” 16-18. Yüzyıllar)

This essay focuses on early modern European male travelers to the Ottoman Empire and their narration of the females they encounter within that space. Such narrators present a variety of male-female encounters as part of their ‘mapping’ of Ottoman domains. In order to illustrate some of the narrative possibilities the essay examines the accounts of three travelers, all of whom set out on their journeys before the age of thirty: Wenceslas Wratislaw (b. 1576) an adolescent Bohemian squire; John Sanderson (b. 1560) an English merchant and agent of the British Levant Company; and John B. S. Morritt (b. 1771), a recent Cambridge graduate and member of the English landed class. It presents a typology of how these authors construct women’s place, identity, voice, behavior, and associations. And because sexuality and romance have often been associated with European representations of Ottoman space, it assesses whether or not ‘love’ plays a role in these constructions and, if so, how. Experiences, expectations, personality, audience, and exposure to confidants all play a role in the ways in which these narrators characterize Ottoman women. Wratislaw is most inclined to normalize them, Sanderson to present them in contexts of violence, and Morritt to focus on dress and cultural mores to entertain the female relatives to whom his letters are addressed. For each of these narrators, as for other travelers, the female is a separate category of societal analysis.