KARŞI SİNEMA PERSPEKTİFİNDEN GODARD SİNEMASI VE ‘SERSERİ AŞIKLAR’ FİLM ÖRNEĞİ

Sinema, ilk yıllarından itibaren oluşturduğu anlatı yapısı ile klasik, geleneksel, yansıtmacı, Aristotelesçi bir dil kullanmaktadır. Zamanla dil yetisini geliştiren sinemanın, farklı anlatı yapılarına yönelerek anaakım olarak adlandırılan Hollywood sinemasının dışında alternatif biçimlere de yöneldiği izlenmektedir. Özellikle, ticari ya da seyirlik olarak da bilinen klasik anlatı yapısı dışında, 1960’lı yılların başında gelişen ‘karşı (counter) sinema’ kavramı sinema tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmanın amacı alternatif ya da karşı olarak tanımlanan bu anlatı yapısının özelliklerini saptamak ve ‘Serseri Aşıklar’ filminde bu unsurların gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemektir. Bu kapsamda yapısalcı analiz yöntemi ile adı geçen filmin özellikle Brechtyen unsurlara sahip olup olmadığı katharsis, yabancılaşma ve oyunculuk düzeyinde ele alınmaktadır

From the beginning, cinema with its narrative structure employs a classical, reflexive and Aristotelian language. It is observed that cinema which has developed its stylistic potentials gradually tends towards alternative approaches outside of the conventional Hollywood films. Especially, aside from the classical storylines deemed to be commercial or popular, the concept of counter cinema that unfolded in 1960’s takes an important place in film history. The aim of this paper is to explore the aspects of this alternative and/or counter narrative form and to examine whether Breathless consists of such aspects. In this regard, using structural analysis, the film is examined in terms of the Brechtian notions of catharsis, alienation and acting