İLK TÜRK KADIN ROMANCI, FATMA ALİYE VE ATAERKil SOSYAL SİSTEM

Ataerkil yapı, erkeklerin herşeye karar verdiği ve kadınların görüşlerinin göz ardı edildiği bir sosyal sistemdir. Avrupa ülkeleri gibi Osmanlı toplumu da ataerkil yapıda idi. Fakat, imparatorlukta cesur, entelektüel ve açık sözlü kadın vatandaşlar vardı. Önemli bir devlet adamı olan Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı olan Fatma Semiye (18621936), kadınların özgürleşmesinin sembolüydü. O, Türk Edebiyatının ilk kadın romancısıydı. Hayatında zorluklarla karşılaşsa da, Islam, kadın hakları ve felsefe üzerine okumayı ve yazmayı bırakmamıştır. Fransızca diline son derece hakimdi. Daima, kadınların, toplumun saygın ve bağımsız üyeleri olmasını ve gelenek ve manevi değerlerin, çağdaş hayat tarzı ile birleştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Aliye, kitaplarında, kadının, okumasını, dünyayı tanımasını ve evden çıkıp sosyal hayatta yer alması gerektiğini belirtir. Bu açıdan, onun ilerici düşünceleri, kendisinin feminist bir düşünür ve yazar olduğunu gösterir. Bu çalışmanın amacı, onun Osmanlı İmparatorluğu’nda kadının statüsüne ilişkin görüşlerini ve Türk kadınlarını özgürleştirmek için yaptığı sosyal çalışmalarına ışık tutmaktır

THE FIRST TURKISH WOMAN NOVELIST, FATMA ALİYE AND PATRIARCHAL SOCIAL SYSTEM

Patriarchy is a social system in which men decide everything and women’s views are ignored. As European countries, Ottoman society was a patriarchal, too. However, there were brave, intellectual and outspoken women citizens in Ottoman Empire. Fatma Aliye , the daughter of the significant statesman , Ahmet Cevdet Pasha, was the symbol of women liberation. She was the first woman novelist in Turkish literature. Even though she encountered hardicaps in her life, she did not give up reading and writing on Islam, women rights and philosophy. She had a good command of French language. She always maintaned that women were respected and independent members of the society and the moral values, traditions should be combined with contemporary life style. In that respect, her progressive ideas indicates that she was a feminist thinker and writer. The aim of this study is to shed light on her views regarding the status of women in Ottoman Empire and her social works to liberate Turkish women