Atatürk’ün Kur’ân’a Bakışı

Yaşadığımız dünyada geçmişte ve bugün kamuoyu önderlerinin ve özellikle büyük devlet adamlarının din anlayışları önemlidir. Çünkü, çok etkin din ku-rumunu görmemezlikten gelme şansları yoktur. Doğal kurala uyarak devlet adamlarının olumlu ve olumsuz –ki, çoğunun olumlu- görüşleri ve bu görüşle-rine dayalı uygulamaları vardır. Büyük devlet adamlarının din anlayışını iki açıdan ele alabiliriz: Birincisi, devlet adamının bireysel din anlayışı ve uygulamaları, ikincisi ise kamusal alana yönelik din anlayışı ve uygulamalarıdır. Atatürk’ün din anlayışında tüm devlet adamlarındaki din anlayışlarından farklı olarak bireysel alan ile kamusal alan net olarak gerçekçi biçimde ayrılır. O, Kur’ân’ın milletçe iyi anlaşılmasını , Türkçeye çevirterek ve Türkçe Tefsir ve Hadis kitapları yazdırarak sağlamıştır. Atatürk, Kur’ân’ın anlaşılarak okunmasına ve okutulmasına son derece önem vermiştir. O, Kur’ân’ın özgün Arapça okunmasını da taktir ederek güzel sesle okunmasını özendirmiş ve Türk hafızlarını övmüştür. Atatürk, Kur’ân’ın taassup aracı olarak kullanılmasına ve istismar edilmesine son derece karşı çıkmıştır. Atatürk, en son din İslamın temeli Kur’ân’ın iyi anlaşılmasını ve çağımızdaki insanların ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde yorumlanmasını amaçlamıştır. Bazı araştırıcılar, çağın gerisinde kalmış yorumlarla milletin inançlı bireylerinin kafalarının uyuşturulmaması amacıyla dine yeni yorumlar yapılması yönündeki çabaları nedeniyle Atatürk’ü dinle diyanetle ilgisiz göstermektedirler. Bazı araştırıcılar onun dinin temeline dayalı söylemleri nedeniyle Ataürk’ü bir din adamı gibi tanıtma yanlışlığına düşmüşlerdir Sonuç olarak o, din anlayışını ve Kur’ân’a bakışını bireysel yönden kendi iç dünyasında, bir anlamda Allah ile kendi arasında saklamaya özen gösterirken , kamusal alan veya milletin önderi olarak kamusal alanda milletin ihtiyacını karşılayacak biçimde İslamın temel kaynağı Kur’ân’a ve çağa uygun uygulamalar yapmıştır.
Anahtar Kelimeler:

-

Atatürk’s Perception Of The Quran

The religious understanding of the great leaders and statements are very impor-tant both in the past and in the present. They cannot ignore the importance and the necessity of religions they have in their societies. Naturally, they have either positive or negative (but mostly they have positive views about religion9, views and applications about religions according to their views they hold. The views of great statesmen related to religion can be examined from two points: First, their individualistic understanding and application, second, their societal understanding and application of religions. Contrary to other statesmen’s understanding of religions, Attar had a different and definite religious understanding in terms of individualistic and societal as-pect. Attar gave a special importance to the understanding of the Qur’an and the hadith. Thus, he made the scholars translate the Qur’an and the hadith to the Turkish language. In addition, he appreciated the Arabic reading of the Qur’an and its keepers who have learned the Qur’an by heart and he wanted them to read it beautifully. However, Atatürk was very opposite to the abusers of the Qur’an based on their various aims. Shortly, Atatürk aimed at better un-derstanding and commentary of the Qur’an, which is the base of Islam, the last religion, to solve the questions of the modern men and society. While some researches accuse of Atatürk because of his modern and new in-terpretation of the Qur’an, the others tried to show him as a man of religion based on his very positive saying concerning religion. However, it is a fact that Atatürk saw religion based on the Qur’an as an individualistic value between him and Allah, at the same time, as a leader of the Turkish nation he accepted religion as social phenomena which provides for answers to the questions of modern people and society, and he made applications in this direction.
Keywords:

-,