Ne İslâm Peygamberinin doğum yeri olan Mekke’de ne de benimsediği ülke olan Medine'de devletler veya krallıklar vardı. 5 6 9 'da doğan ve 609'da İslam’ı tebliğ etmesi için Allah (c. c) tarafından görevlendirilen, mükemmel bir zihin gücüne sahip olan Hz. Muhammed'in belli ki, şartlar bir devlet kurmaya zorladı. Mekke’de birlikte yaşadığı hemşerileri tarafından zulmedilince muhacir olarak Medine'ye geldi. Durum iç açıcı değildi. Hz. Peygamberi katletmek için düzenledikleri suikastta başarısız olan ve kendilerinden kaçıp kurtulduğunu ve emin ve sağlam bir şekilde Medine'ye ulaştığım anlayan putperest Mekkeliler sürgünde bile onu rahat bırakmayacaklardı: Medine sakinlerine onu ya öldürmeleri ya da kovmaları, yoksa kendilerinin gerekli tedbirleri alacakları şeklinde ültimatom üzerine ültimatom gönderdiler. (Krş. Sünen-i Ebu Davut, 19/23, Benu'n-Nadîr; İbn Habîb, Kitâbu'l-Muhabbar, s. 271 - 4).