MUHAFAZAKÂR OLMAK ÜZERİNE

Muhafazakâr olarak bilinen tavırdan genel açıklayıcı prensiplerin çıkarılmasının imkânsız olduğu (veya eğer imkânsız değilse, o zaman buna kalkışmanın faydalı olmayacak şekilde ümitsizliği) yönündeki genel inanç, benim paylaştığım bir inanç değildir. Genel düşünce üslûbu içinde muhafazakâr davranışın isteyerek açıklama uyandırmaması ve sonuç olarak bu türden açıklamayı üstlenmekte açık bir gönülsüzlüğün varlığı doğru olabilir; fakat yapmaya değer bu türden yorumlar için muhafazakâr davranışın herhangi bir başkasından daha az seçilmeye layık olduğu varsayılamaz. Bununla beraber, burada meşgul olmaya niyetlendiğim iş bu değildir. Benim mevzuum bir itikat veya bir doktrin değil, bir mizaçtır. Muhafazakâr olmak belli biçimlerde düşünme ve davranma eğiliminde olmaktır; belli tür davranışları ve beşerî durumların şartlarını diğerlerine tercih etmektir; belli tür seçimleri yapmaya eğilim göstermektir. Burada benim yapmak istediğim, bu mizacı genel prensiplerin konusu haline getirmekten çok, çağdaş karakterinde görüldüğü gibi yorumlamaktır. Çoğu zaman yanlış anlaşılmış olmasına rağmen, bu mizacın genel niteliklerini ayırt etmek zor değildir. Bu nitelikler başka bir şeyi arzulamak veya aramaktan çok, mevcut olandan yararlanma ve kullanma; geçmişte olandan veya olması mümkün olandan ziyade mevcut olandan zevk alma eğilimine odaklanır. Tefekkür, sonuç olarak geçmişten bir miras ya da bir hediyenin kabulü olan mevcut için uygun bir minnettarlığı ortaya çıkarabilir; fakat geçip gitmiş olanın saf bir putlaştırılması yoktur. İtibar edilen şimdiki zamandır; ne uzak antikiteyle bağlantıları sebebiyle ne de herhangi bir olası alternatiften daha fazla takdire şayan olarak tanındığı için, aksine onun aşinalığı yüzünden itibar edilmektedir: 'Verveile doch, do bist so schon" değil, fakat Benimle kal çünkü ben sana bağlandım.

___

  • Michael Oakeshott, "MUHAFAZAKÂR OLMAK ÜZERİNE", Çeviri: İsmail Seyrek, Muhafazakar Düşünce, Yıl: 1, Sayı: 1, 2004.