ALİ BİRİNCİ’YE SON CEVAP

Değerli derginizin bir evvelki nüshasında yayınlanan kısa mektubuma, Sayın Ali Birinci’nin artık herkesin tanıdığı, kendine has uslûbuyla ve terbiye seviyesini yansıtarak kaleme aldığı cevap, yeni bir notun kaleme alınmasını zorunlu kılmıştır. Bunun neşrine yardımcı olmanızı istirham ediyorum. Sayın Birinci’nin temel sorunu, bizatihi kendisinin de ifade ettiği gibi, bilmediği bir dilde yazılan bir eserde “meslek ahlâkı bakımından açık ver”ilmiş olduğunu tespit ve iddia etmesidir. Burada mesele bir kimsenin herhangi bir lisanı bilip bilmemesi değildir. Hiç kimse herhangi bir lisanı ya da lisanları bilmek zorunda değildir. Sayın Birinci’ye de “neden İngilizce bilmediği” yolunda bir eleştiri getirilmiş değildir. Burada tenkit edilen bir kimsenin okuyup anlayamayacağını bizzat kendisinin itiraf ettiği bir çalışmayı eleştirmesidir. Eğer bir lisanı bilmiyorsanız, o anlamadığınız dilde yazılan eserleri tenkit etmez, böylece de o tür çalışmaların bibliyografyalarında bir nizamnâmeye atıfta bulunulmasıyla, o metnin neşredilmesini karıştırmak benzeri durumlara düşmezsiniz. İşin daha da garibi İngilizce kitabıma ilişkin eleştirisine verdiğim cevaba karşı yazdığı yazıda Sayın Birinci yirmi ve yirmi beş sene önce yayınlanan çalışmalarıma yönelik tenkitler dile getirmektedir. Bu da her halde eleştiri tarihinde bir ilkdir.

___

  • M. Şükrü Hanioğlu, "ALİ BİRİNCİ’YE SON CEVAP", Muhafazakar Düşünce, Yıl: 3, Sayı: 12, 2007.