AK PARTİ: “MUHAFAZAKÂR DEMOKRASİ” İLE MİLLİYETÇİ- MUHAFAZAKÂRLIK ARASINDA

1990 sonrası Türkiye'sinde yaşanan sorunlar karşısında, geleneksel siyasi parti ve resmi kurumların çözüm üretemeyişi, üstelik her sahada dönemin etkin aktörü Demirel'in deyişiyle ''rutin dışı''na çıkan uygulamaları sonucunda 3 Kasım 2002 seçimlerinde, Birikim dergisinin ifadesiyle ''muhafazakâr demokrat inkılap'' meydana geldi. Potansiyel toplumsal muhalefetin olağanüstü yaygınlaştığı bu süreçten AK Parti’nin bir iktidar çıkarmayı başardığı görülmektedir; ancak, Partinin Cumhuriyet tarihinin yeni bir dönemini başlatacak bir iktidar çıkarması, ciddî ve sistematik bir çalışmaya ihtiyaç göstermektedir. AK Parti, kendisini üreten tarihî geleneğin, duyarlılıkların ve taleplerin bilincinde olur, kendisinden önceki siyasî seleflerinin hatalarını tekrarlamaz ve güvenilir bir siyasî parti imajını vermeyi başarırsa, hem kendisine umut bağlayan yığınların ve içinden çıktığı kesimlerin, hem de ülkenin geleceğini belirleyecek bir konuma ulaşabilir. Esasen AK Parti, bu istikamette küçümsenemeyecek bir başarı kazanmış durumdadır. Bugün itibarıyla AK Parti hükümetlerinin, Türkiye’nin gördüğü en demokratik hükümetler olduğunu söyleyebiliriz.

___

  • Murat Yılmaz, "AK PARTİ: “MUHAFAZAKÂR DEMOKRASİ” İLE MİLLİYETÇİ- MUHAFAZAKÂRLIK ARASINDA", Muhafazakar Düşünce, Yıl: 2, Sayı: 9-10, 2006.