Şirketler Topluluğunda Güvenden Doğan Sorumluluk

6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanununun 203. maddesi yeni bir sorumluluk da- vası kaynağı içermektedir. Buna göre, şirketler topluluğunda, bağlı şirketin, kendi ikti- sadi faaliyetlerinde hakim şirkete duyulan güvenden faydalanması halinde, bu faaliye- tin sonuçlarından hakim şirket de sorumlu tutulabilecektir. Güven sorumluluğu denilen bu sorumluluk, hukukun genel prensiplerinden biri olarak MK 2’de yer alan iyiniyet prensibi ya da dürüstlük kuralının şirketler hukuku alanına somut bir yansımasıdır.Makalede bu sorumluluğun şartları ve sınırları ele alınmıştır. Özetle,Hükmün kaynağı MK. 2’deki güven sorumluluğudur. Bu iki sorumluluk da doğrudan kanundan doğan bir sorumluluk türüdür.TTK. 203’teki özel hükmün uygulanamayacağı hallerde MK. 2’deki güven kuralı bir sorumluluk kaynağı olarak devam eder. Diğer ifadeyle TTK. 203 hükmü so- rumluluk davasında davanın “hukuki sebebi”ni “çoğaltan” bir etki yapar.Hükmün uygulanabilmesi için TTK. 195. maddede düzenlenen mânâda bir şir- ketler topluluğu bulunmalıdır. Ancak şirketler topluluğunun hakiminin mutlaka birşirket olması gerekmez. Gerçek kişilere ait iktisadi teşebbüsler de bir topluluğa hakim olabilir ve bu kapsamda sorumlu tutulabilir.Hakimiyet dışındaki işbirliği hallerinde güven sorumluluğu söz konusu olmaz.Bu maddedeki sorumluluk davasının muhatabı hakim şirket ya da işletmecidir. Asıl sorumlu durumundaki bağlı şirket ile birlikte sorumlu tutulacaktır. Diğer deyişle bu özel hüküm davalı sayısını artırmaktadır. Bu sebeple bu sorumluluk davası ile ilgili kurallar asıl davanın kuralları ile aynıdır.Hakim sorumluluk davasının kararında hakim şirket ile bağlı şirket arasındaki rücu ilişkilerini de çözüme kavuşturmak zorundadır.Hakim şirketin itibarı, aslında, hakim şirketin işletme adı, ticaret unvanı ve mar- kasının itibarı ile ilişkilidir. Dolayısıyla, bilhassa itibarın tesbitinde, marka hukukunun bazı ilkelerinden faydalanılabilir.Hakim şirketin sorumluluğunun başlaması için topluluğun itibarının bağlı şirke- tin iktisadi faaliyeti sırasında topluma güven verecek seviyeye yükselmiş olması gere- kir. Seviyenin tesbitinde “tanınmış marka” ve “iyi bilinen marka” ölçeklerinden fayda- lanılabilir.Güvenin ölçüsü sübjektif olacaktır. Her bir somut olayda hakim şirkete güvenen ve güveni korunmaya değer olan kişi için dava hakkı vardır.Güven sorumluluğu kuralından, topluluğun itibarına duyduğu haklı güven hu- kuken korunmaya değer seviyeye çıkmış bulunan herkes faydalanabilir. Ancak, banka ve benzeri imtiyazlı kuruluşlar için, görünüşe güvenmiş olmak gibi durumlar bir hak kaynağı olamaz.

___

  • .