TAKDİRDEN TAHAYYÜLE: DİNİN KADASTROLAŞMASI VE VARLIĞIN ÖTEKİLEŞTİRİLMESİ BAĞLAMINDA OKSİDANTALİZMİ YENİDEN DÜŞÜNMEK

Oksidantalizm; Oryantal ("Doğu ve Doğu ile ilgili olan")'in dışında kaldığı varsayılan Oksidantal ("Batı ve Batı ile ilgili olan")'i daha önce Oryantalist diskurların inşa ettiğinin aynısının aynadaki aksini yeniden ve sarkaç determinizmi ile kurma çabasıdır. Doğu'nun Batı tarafından asırlarca basmakalıplaştırdığı "kendisi"ni, Batı'yı ötekileştirerek telafi ve tanımlama teşebbüsü olarak isimlendirebilecek olan Oksidantalizmin epistemik kodları, antik dünyadan Hıristiyan-İslâm ilişkilerine, oradan da Post/modern dünyadaki mistik, egzotik, irrasyonel Doğu ile pratik, realist ve rasyonel Batı arasındaki kurgusal çifte karşıtlıklara dayanır. Metafizik düzlemde işleyen tüm bu küllî sınıflandırma ve kategorileştirmeleri güç ve hegemonya ilişkileri olmadan anlamlandırmak oldukça zor görünüyor. Topografyaya insanî, dinî-ideolojikteolojik olanın raptedilmesi (hem Oryantalizm için, hem de Oksidantalizm için), fizik ötesi bir stratejinin tarihsel bir taklididir adeta. Oksidantalizm'e göre, kibir ve azametin, köksüzlüğün, vefasızlığın ve anlamsızlığın merkezleri olan modern şehirler, materyal olanın fetişleştiği ve şerrin, hevânın ve hazzın kutsanmasıyla yeşeren neopagan Batı'nın sembolü olarak kabul edilir ve bu haliyle statikleştirilmiş özünü oluşturur. Batı'nın statik bir cevher olarak dondurulup, bu donuk yapıdan Doğu'nun kendi kimliğini ve hafızasını keşfetmesi ve inşa etmesi beraberinde Batı'da bireysel ve lokal olarak gerçekleşebilecek birçok değişim ve açılım imkânlarının ve fırsatlarının da metafizikleştirilen diyalektik içinde kaybedilmesi demektir. Bunun açılımı ise şudur: Hem Batı, "öteki" olarak nesneleştirilerek statik bir forma sokulur, hem de bu "öteki"nin dini, akîdesi, değerler manzumesi topografyanın nicelliği arasında parsellenerek kadastrolaştırılır. Bu kadostralaştırma pratikleri de Doğu'nun kadim irfan geleneğine oldukça "oksidantal" kaçıyor aslında; çünkü bu gelenek; ne topografyayı şeytanlaştırmayı, ne fetişleştirmeyi, ne varlığı ve demografyayı ötelemeyi ve ötekileştirmeyi ve ne de dinî olanı kadastrolaştırmayı onaylar

FROM DESTINY TO IMAGINATION: OCCIDENTALISM RECONSIDERED WITH RESPECT TO CADASTRALIZATION OF RELIGION & OTHERIZATION OF BEING

Occidentalism is an effort to reconstruct the "Occident/al", presumed to be outside the "Orient/al", in a fashion of mirror image, an image that used to be constructed by the discourses of Orientalism, and in a manner of pendulum rhythm. The epistemic codes of Occidentalism that are an attempt to compensate and define itself, the self had been stereotyped for centuries by the Occident/West, through the otherization of the Occident, can be traced back to the ancient world to Christian-Muslim relations and to the speculative binary oppositions between the mystic, exotic, and irrational East and the practical, realist, and rational West. It would seem that total categorizations and stratifications something like these oppositions working in the metaphysical domain are meaningless unless power and hegemony relations are taken into consideration. To attach the humane, religious, ideological, and theological to the metaphysical (in both Orientalism and Occidentalism) is, as if, a replica of the strategy of the trans-natural. According to Occidentalism, the modern urban, centre of arrogance, supremacy, rootlessness, perfidiousness, and meaninglessness, is the symbol of the neo-pagan West, in which the material fetishized and evil, whim, and pleasure are idealized, and as such comprises of the static essence of the West itself. Freezing the West as a static substance and discovering and reconstructing its identity and memory out of this frozen substance are to lose the possibilities of change and transformation within metaphysical dialectical mode at the individual and local levels in the West. That is to say: Both this Occident is molded as "other" within static forms via objectification; and the religion, creed, and value system of this "other" cadastralized within the quantity of topographic parcels. The praxes of this cadastralization are, in fact, highly "occidental" in form with respect to the wisdom tradition of the East; because this tradition neither approves of the diabolization of topography, or fetishization, nor of suspending and othering human being, nor of cadastralizing the religious domain.