İstanbul’da Müsnid Bir Muhaddis; İbn Himmât ed-Dımaşkî (1175/1761)

İbn Himmât’ın ilim yolculukları ve hadis icâzetleri konusunda akademik çalışmalar yapılmakla beraber, İstanbul’daki hadis okumaları ve talebeleri ile ilgili şu ana kadar bir araştırma yapılmamıştır. Hayatı ile ilgili bilgi veren Murâdî ve Kettânî, İbn Himmât’ın İstanbul’da görev yaptığı medreseler, talebeleri ve hadis okumalarından pek bahsetmemişlerdir. Hatta söz konusu kaynaklarda İbn Himmât’ın İstanbul’daki hayatına dair verilen bilgilerin bir kısmı tarihi verilerle çelişmektedir. Bu çalışmada, İbn Himmât’ın talebelerine verdiği icâzet belgelerindeki bilgiler esas alınarak yeni bir biyografisinin yazılması hedeflenmektedir. Bu arada, İbn Himmât’ın İstanbul’daki hadis okumaları, talebeleri ve hadis icâzetlerinin detaylı bir şekilde ortaya konulacağı biyografik bilgiler ışığında da 18. yüzyıl İstanbul’undaki hadis rivayeti ve hadis çalışmaları konusuna katkı sunulmaya çalışılacaktır. İsnadın metinden hadis kitaplarına dönüşmeye başladığı hicrî 6. asırdan itibaren, râvî yerine müsnid terimi tercih edilerek kavramsal bir değişiklik ortaya çıkmış ve hadis kitaplarını musanniflerine ulaşan silsileler ile rivayet edenler için “müsnid” tabiri kullanılmaya başlamıştır. Ancak icâzet usûlü yerine mülâzemetin uygulandığı Osmanlı ilmî muhitinde, 18. yüzyıla kadar ulemâ arasında icâzet silsileleri teşekkül etmemiştir. Ayrıca resmî ve gayriresmî eğitim kurumlarında hadis rivayet meclislerinin bulunmadığı ilmî muhitte, isnadlı hadis rivayet eden müsnidlere de pek rastlanılmamaktadır. Arap coğrafyasından gelen bazı alimler İstanbul’da zaman zaman rivayet meclisleri tertib etmişlerse de bunların ilmî bir gelenek halinde devamlılığından bahsedilemez. 18. yüzyıl Osmanlı ilmî muhitinde önceki asırlardan farklı olarak isnadlı rivayete doğru ulemâ arasında kuvvetli bir temâyül tebellür etmeye başlamıştır. 17. yüzyılın ikinci yarısında Köprülüzâde Sadrazam Mustafa Paşa tarafından başlatılan kütüphanedeki rivayet meclisleri uygulaması, 18. yüzyılda Sultan I. Mahmud tarafından kütüphanelerde ihdâs edilen muhaddis ve Buhârihân kadroları ile resmiyet kazanmıştır. Bu sayede, kütüphanelerdeki rivayet meclisleri de geleneğe dönüşmüştür. Hadis rivayeti ve icâzetlerin yaygınlaşmaya başladığı bu yeni dönemde, Arap coğrafyasından İstanbul’a müsnid birçok hadis alimi gelmiştir. Bunlardan biri de Dımaşk, Dimyat, Kahire, Mekke ve Medine’de devrin önde gelen muhaddislerinden geniş bir rivayet koleksiyonunun rivayet iznini uhdesinde toplayan İbn Himmât ed-Dımaşkî’dir. Müsnid bir hadis alimi olan İbn Himmât, Üsküdar’da Ahmediyye Câmii ve Valide-i Atîk Câmii’nde hadis okuttuğu gibi, Ayasofya Kütüphanesi’ndeki resmî rivayet meclisinde muhaddis olarak uzun yıllar hadis tahdîs etmiştir. İbn Himmât, resmî ve gayriresmî rivayet meclislerinde hadis dersi verdiği talebelerine ve devrin önde gelen alimlerine hadis icâzeti vermiştir. Ancak İbn Himmât’ın İstanbul’daki hadis rivayet izinlerinin silsileleri sonraki asırlara intikal etmemiştir. Halbuki, İbn Himmât’ın talebelerinden Gedikzâde Abdulkadir Efendi ve Kâtibzâde İsmail Efendi yoluyla Şam, Mısır ve Hicâz’a intikal eden icâzet silsileleri söz konusu bölgelerde tevârüs ederek günümüze kadar ulaşmıştır. İbn Himmât’ın kadîm ilim merkezlerine intikal eden rivayet izinleri günümüze kadar kuvvetle tevârüs ederken, İstanbul’daki talebelerinin icâzetlerinin süreklilik ve devamlılık arz etmemesi, söz konusu bölgelerin hadis rivayetindeki farkını göstermesi açısından mânidardır. 18. yüzyıl İstanbul’unda rivayet meclislerinin yaygınlaşması ile beraber, hadis icâzetlerinin ulemâ arasında nesilden nesile tevârüs etmemesi, bir diğer ifade ile isnadlı rivayetin devamlılığının sağlanamaması, dikkati câlip bir durumdur. Zira 18. yüzyılda Sultan I. Mahmud, kütüphanelerde ihdâs ettiği muhaddis ve Buhârîhân kadroları ile hadis rivayetini kuvvetle desteklemiş, hatta hadis dersleri dinleyen öğrencilere aylık maaş tahsis ederek kütüphanelerdeki rivayet meclislerine resmî hüviyet kazandırmıştır. Bu makalede de Sultan I. Mahmud’un Ayasofya Kütüphanesi’nde ihdâs ettiği muhaddis kadrosunda uzun yıllar hadis rivayet eden İbn Himmât ed-Dımaşkî’nin icâzetlerinin İstanbul’da yaygınlaşmaması, cevabı aranan öncelikli sorulardan biri olmuştur. Bu sorunun cevaplandırılması muvâcehesinde yapılan tahlillerde; müderrislik ve kadılık mesleğinin eğitimli insan kaynağını oluşturan silke tabi medrese mezuniyet sistemi ile desteklenmemesinden dolayı özelde hadis rivayet izinleri, genelde de icâzetin ilmî gelenek haline dönüşmediği kanaatine ulaşılmıştır. Diğer taraftan da 18. yüzyıldaki resmî rivayet meclislerinde özellikle İbn Himmât ed-Dımaşkî gibi müsnid hadis alimlerinin tercih edilmesi sayesinde, İstanbul’da hadis icâzetlerinin önceki asırlardan çok daha kuvvetli bir şekilde yaygınlaştığı ve rivayet izinlerine ulemanın teveccühünün arttığı tespit edilmiştir.

A Musnad Muhaddith in Istanbul; İbn Himmât ed-Dımaşkî (1175/1761)

Despite the academic researches about science journey and hadith ijazat of Ibn Himmât, no research has been made about his hadith narration in Istanbul and his students so far. Murâdî and Kettânî gave information about his life, however they didn’t mention neither the madrasas in Istanbul that Ibn Himmât had served in nor his students and his hadith narration as well. Even in sources, some of the information about his life in Istanbul has contradicted the historical data. In this study, İbn Himmât’s new biography is aimed to be written based on information in certificates of ijazat that he gave to his students. Thanks to this biographical information that put forth detailed Ibn Himmât’s hadith narrations in Istanbul, it will be aimed to contribute to hadith narrations and studies in 18th century Istanbul. Since Hijri 6th year that Isnad had started turning from written text into hadith books, a conceptual change had emerged as musnad term had been preferred instead of narrator. Thus musnad term had been started to be used for the narrators who told the hadith books as lineage. However ijazat lineage hadn’t occured between ulama until 18th century in Ottoman science neighborhoods in which internship was applied instead of ijazat procedure. Therefore hadith narration council didn’t exist in official and unofficial educational institutions. Besides no hadith with isnad narrating musnad was come across. Although some scholars, coming from Arab Geography, arranged hadith narration events, their continuity as a scientific tradition can not be mentioned. Unlike previous centuries, in 18th century Ottoman science neighborhood, a strong tendency to narration with Isnad had started among ulama community. In second half of 17th century, narration councils in library practice that had been started by Köprülüzade Grand Vizier Mustafa Pasha, became official with muhaddith and Buhârihân staff that employed by Sultan I. Mahmud in 18th century. In this way, narration councils in libraries turned into tradition as well. In this new period, hadith narration and ijazat became widespread and also many Arab musnad hadith scholars came to Istanbul. One of them was Ibn Himmât ed-Dımaşkî who had a huge narration collection from the foremost muhaddiths from Dımaşk, Dimyat, Cairo, Mekka and Medina. He was a musnad hadith scholar. As he taught hadith in Ahmediyye Mosque in Uskudar and Valide-i Atîk Mosque, he also transmitted hadith for long years in official narration council in Hagia Sophia library as a muhaddith. Ibn Himmât gave hadith ijazat to the leading scholars of the era and to his students to whom he gave hadith courses in official and unofficial hadith councils. However Ibn Himmât’s hadith transmission lineage in Istanbul didn’t reach to following centuries whereas ijazat lineage spread in Egypt, Damascus and Hijaz through Gedikzâde Abdulkadir Efendi and Kâtibzâde Ismail Efendi who were among the students of Ibn Himmât and has reached till today. While Ibn Himmât’s transmission permission that reached to old science centers, has strongly has inherited until now, it is meaningful that ijazat of his students in Istanbul doesn’t show continuity. Egypt, Damascus and Hijaz represent their chracateristic feature by means of hadith transmission. With the spread of narration councils in 18th century Istanbul, it was an interesting situation that hadith ijazat were not passed on from generation to generation among ulama, in other words, the continuation of transmission with isnad couldn’t be achieved. Because Sultan I. Mahmud strongly supported the hadith transmission by employing muhaddith and Buhârihân staff, he also gave monthly salary to the students listening to hadith courses. Thus he enabled the narration councils in libraries to gain their identities. In this essay, an answer for this following question is being looked for; why ijazets of Ibn Himmât ed-Dımaşkî who was employed in muhaddith squad in Hagia Sophia library for long years by Sultan I. Mahmud, didn’t become widespread? With the analysis of this question’s answer, it is understood that because mudarris and quadi profession weren’t supported with hierarchical madrasa graduation system constituting educated human resource, hadith transmission permission and ijazat didn’t become a science tradition. On the other hand, thanks to the preference of musnad hadith scholars such as İbn Himmât ed-Dımaşkî in official narration councils in 18th century, it is determined that hadith ijazats in Istanbul has become more common compared to previous centuries and also favour of ulama towards transmission permission has increased.

___

  • Abdullah b. Sâlim el-Basrî. el-İmdâd fî ma’rifeti uluvvi’l-isnâd. thk. el-Arabî ed-Dâiz el-Firyâtî. Riyâd: Dâru’t-Tevhîd, 1427/2006.
  • Ahmed Muhammed Şâkir. “Mukaddime”. er-Risâle. mlf. Muhammed b. İdris eş-Şâfiî. 5-92. Dı-maşk: Dâru’l-fikr, 1309.
  • Âkifzâde, Abdurrahim el-Amâsî. el-Mecmû’ fi’l-meşhûdi ve’l-mesmû’. İstanbul: Millet Kütüpha-nesi, Ali Emîrî, 2527.
  • Alan, Ercan, “Yeni Bir Belgeye Göre XVI. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı Mülâzemet Sistemi”. Osmanlı Araştırmaları, 49 (2017), 89-124.
  • Altuntaş, Mustafa Celil. “Osmanlı İlim Geleneğinde Buhârîhânlık”. Hadis Tetkikleri Dergisi 8 (2010), 33-67.
  • Aktepe, Münir. “Ahmed III”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 2/34-38. İstanbul: TDV Yayınları, 1989.
  • Atâ, Tayyâr zâde. Osmanlı Saray Tarihi; Târîh-i Enderûn. haz. Mehmet Arslan. İstanbul; Kita-bevi Yayınları, 2010.
  • Atçıl, Abdurrahman. “Osmanlı Klasik Döneminde Eğitim: Medreseler”. Türk Eğitim Tarihi; Kronolojik ve Tematik. ed. Mustafa Gündüz. 25-40. İstanbul: İdeal Kültür Yayıncılık, 2018.
  • Ayaz, Kadir. “Bandırmalı Küçük Hamid Efendi’nin Hadis İcâzetleri ve Câmiu Rivâyâti’l-Fehâris ve Lâmiu İcâzâti Ehli’l-Fevâris Adlı Eserindeki Rivayet Birikimi”. Osmanlı’da İlm-i Ha-dis: Âlimler, Eserler ve Meseleler. ed. Zekeriya Güler vd. 387-428. İstanbul: İsar Yayınla-rı, 2020.
  • Aydınlı, Abdullah. Hadis Istılahları Sözlüğü. İstanbul: Hadisevi, 2006.
  • A’zamî, Muhammed Mustafa. Hadis Metodolojisi ve Edebiyatı. çev. Recep Çetintaş. İstanbul: İz Yayıncılık, 2015.
  • Baltacı, Cahid. XV-XVI. Yüzyıllarda Osmanlı Medreseleri. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahi-yat Fakültesi Vakfı Yayınları, 2005.
  • Baykal, İsmail H. Enderun Mektebi Tarihi. İstanbul: İstanbul Fethi Derneği, 1953.
  • Baytar, Abdurrezzâk. Hılyetü’l-Beşer fî târihi’l-karni’s-sâlis aşar. thk. Muhammed Behçet el-Baytâr. 4 cilt. Dımaşk: Dâru’l-Beyyine, 1433/2012.
  • Beyazıt, Yasemin. Osmanlı İlmiyye Mesleğinde İstihdam (XVI. Yüzyıl). Ankara: Türk Tarih Ku-rumu, 2014.
  • Dahhâm, Ahmed Hâmid. “Netîcetü’n-nazar fî ilmi’l-eser li İbn Himmât el-Hanefî”. Mecelletü’l-Ulûmi’l-İslâmiyye 17 (2017), 12-82.