Yeni Anayasada Din ve Vicdan Özgürlüğünün Düzenlenmesi

Türkiye, 1876 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun ilanından beri anayasa sorunuyla meşgul olmaktadır. Cumhuriyet döneminde 1924, 1961 ve 1982 tarihli olmak üzere üç anayasa yapılmıştır. Ancak Cumhuriyet döneminde niceliksel olarak anayasa yapılması konusunda başarılı olunmasına rağmen, bu anayasalarda birey hak ve özgürlüklerini devlet gücüne karşı korumak ve devlet gücünü sınırlamak konusunda başarısız olunmuştur. Ortada nicel bir başarı, nitel bir başarısızlık vardır. 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları’nda insan temel hak ve özgürlüklerine devletin müdahale edebileceği, bunları sınırlayabileceği hatta ortadan kaldırabileceği alanlar olarak bakılmıştır. Devletin temel hak ve özgürlüklere müdahale etme ve ortadan kaldırma ayrıcalığına sahip olması, devlet-toplum, devlet-birey, sivil-asker ve din-devlet arası ilişkilerin hep çatışmalı ve gerilimli olmasına neden olmuştur. Din-devlet ilişkilerinin bir gerilimler ve çatışmalar alanı olmasının nedeni, bu ilişkinin sahici anlamda din ve vicdan özgürlüğü çerçevesinde ele alınmamış olmasıdır