MEME KANSERİ OLAN TÜRK KADINLARININ HASTALIKLARINA VE UYUMLARINA İLİŞKİN YARGILARI

Meme kanseri olan Türk kadınlarının hastalıklarına uyumlarına ilişkin yargıları, geçirdikleri ameliyatın etkilerine ilişkin beklenti ve algıları, hastalık deneyiminde buldukları anlam ve hastalıkları üzerindeki kontrol inançları çerçevesinde incelenmiştir. Yaşları 21 ila 72 arasında değişen 50 kadın hasta ile geniş kapsamlı görüşmeler yapılmıştır. Bulgular (1) hastaların ameliyatın etkilerine ilişkin algılarının beklentilerinden daha olumlu olduğunu; hastaların hem beklentilerinin hem de algılarının hastalığa iyi uyumla olumlu bir ilişkisi olduğunu; (2) hastaların %80'nin hastalıklarının yaşama bakışlarını etkilediğini ifade ettiklerini; bu olumlu değerlendirmenin hastalığa iyi uyumla olumlu bir ilişkisi olduğunu; (3) genel olarak, hastalık üzerindeki kontrol inancı ile uyum arasında, doktora-dayalı kontrol inancı dışında, anlamlı bir ilişki olmadığını ortaya koymuştur. Bulgular olası sonuçları çerçevesinde tartışılmıştır. İnsanlardan kansere yakalanmak ya da kalp krizi geçirmek gibi olumsuz bir olayın başlarına gelme olasılığını değerlendirmeleri istendiğinde, kendileri ile aynı durumda olanlara kıyasla böyle bir olayın başlarına gelmesine daha az olasılık verdikleri saptanmıştır (Perloff ve Fetzer, 1986). Ayrıca, insanların başlarına olumlu bir olay gelmesi öznel olasılığını olumsuz bir olay gelmesi olasılığına kıyasla daha yüksek olarak algıladıkları bulunmuştur (Weinstein, 1980). Bu olumlu bakış açısı "gerçekdışı iyimserlik" (unrealistic optimism) olarak adlandırılmıştır (VVeinstein, 1980). Oysa, yaşam anlamlı, kolay kestirilip kontrol edilebilen ve olumlu olaylardan oluşan bir bütün değildir. Yaşamda insanların başına trafik kazası geçirmek yada kronik bir hastalığa yakalanmak gibi ani, beklenmedik ve olumsuz olaylar da gelebilir. Bilindiği gibi, kronik bir hastalığı olduğunu öğrenen bir insan, hastalığın tedavisi için harcayacağı zaman, para ve enerji gibi maddi değerlerin ötesinde, psikolojik olarak kronik bir hastalığa yakalanmanın getirdiği yıkıntı, stres ve alıştığı yaşama biçiminde değişiklik gibi çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Kronik bir hastalığa yakalanmanın, hastalığın doğasından gelen sıkıntıların yanı sıra, kişinin yaşam biçimine ve o güne dek üstlendiği rollere de bir tehdit oluşturduğu bir gerçektir. Bu durumda, örneğin, kendisine yüklenen tüm rolleri ile -anne, eş, çalışan bir kişi ve kadın olarak- bir kadın meme kanseri olduğunu öğrendiğinde neler düşünür? Bu ani, beklenmedik ve olumsuz olay karşısında neler hisseder? Bu duruma nasıl uyum sağlar? Bu durum onun yaşam niteliğini nasıl etkiler? 1960'lardan itibaren çeşitli kronik hastalıklarla yaşamakta olan hastaların psikolojik durumları, sosyal yaşamları, bu durumla nasıl başettikleri, bu yeni, beklenmedik ve olumsuz durumun genel yaşam niteliklerini nasıl etkilediği ve bu duruma nasıl uyum sağladıkları sosyal psikologların ilgisini çekmeye başlamıştır. Janoff-Bulman ve Frieze'in (1983) insanların başlarına gelen olumsuz olaylara uyumlarına ilişkin ileri sürdükleri modele göre, normal koşullarda insanların üç temel varsayımları vardır: a) Dünya anlamlıdır, b) insanlar kolay kolay incinmez (invulnerable) ve c) kişi kendilik saygısına layıktır. Janoff-Bulmann ve Frieze'e göre, olumsuz bir olayın başa gelmesi ile bu temel varsayımlar tehdit edilir ve insanlar bu varsayımlara tekrar inanmak isterler. Bu görüşlere uygun olarak, Taylor (1983) kişinin yaşamını tehdit eden olaylara bilişsel uyumuna ilişkin kuramında, insanların başlarına gelen olumsuz olaylara uyumunun üç temel tema etrafında oluştuğunu öne sürer: a) Olayda anlam bulma, b) Olay üzerinde yeniden kontrol kazanma girişimi ve c) Kendine güveni yeniden kazanma çabası. Benzer görüşte olan, Thompson da (1991) uyuma ilişkin bilişsel yaklaşımların a) olayda anlam bulmanın uyuma yönelik bir strateji olduğunu; b) uyum açısından olayın nedenini belirlemenin belirleyememekten daha olumlu sonuçlar yaratacağını; c) kişinin kendine yönelik algısı ve kontrol inancı etkilenebileceği için belirli nedensel yüklemelerin uyumla ilişkili olduğunu ileri sürdüklerini belirtmektedir. Görüldüğü gibi, insanların başlarına gelen olumsuz olaylara uyumlarına ilişkin olarak kontrol inancı önemli bir öğe olarak ele alınmaktadır (örneğin, Taylor 1983, Thornquist, Harvey ve Anderson 1988; Michela ve Wood 1986). Kontrol inancı, yaşamsal bir psikolojik ihtiyaç olarak ele alınmakta (örneğin, Fiske ve Taylor 1984; Taylor 1986) ve kişilerin başlarına gelen olumsuz olaylara uyum sağlamalarında önemli bir etken olarak değerlendirilmektedir (Taylor, Lichtman ve Wood 1984; Affleck, Tennen, Croog ve Levine, 1987; Affleck, Tennen, Pfeiffer ve Fifield 1987). Genel olarak, kontrol inancı ile uyum arasında olumlu bir ilişki gözlenmektedir (Taylor ve diğerleri, 1984; Affleck ve diğerleri, 1987). Taylor ve arkadaşları (1984) meme kanserli kadın hastalar üzerinde yaptıkları bir çalışmada hastalığı üzerinde kontrolları olduğuna inanan hastaların böyle bir inancı olmayan hastalara göre hastalıklarına daha iyi uyum sağladıklarını bulmuşlardır. Benzer biçimde, kişisel kontrol inancı, felçli orta yaşlı ve yaşlı hastaların (Schulz ve Decker 1985), kronik ağrı hastalarının (Jensen ve Karoly 1991) ve römatoid artirit hastalarının (Affleck, Pfeiffer, Tenner ve Fifield 1987) kendilerini iyi hissetmeleri ile ilişkili bulunmuştur. Bununla birlikte kontrol inancı ile uyum arasındaki nedensel ilişki henüz bilinmemektedir (Taylor, Helgeson, Read ve Skokan 1991). Örneğin, başlarına gelen olumsuz olaylara iyi uyum sağlamış kişiler olay üzerinde kontrol hissediyor olabilirler; olay üzerinde kontrol hisseden kişiler daha iyi uyum sağlıyor olabilirler. Bu noktada, kişi tarafından yaşanan olaya yüklenen anlam kontrol inancı ile uyum arasındaki ilişkinin anlaşılmasına yardımcı olabilir (Averill 1973; Folkman 1984). Örneğin, Bulman ve Wortman'nın (1977) klasik çalışmalarında bazı hastalar başlarına gelen trafik kazasını yeniden değerlendirdiklerini ve düşüncelerinin, bu olayın aileleri ile daha da yakınlaşmalarına nasıl yardımcı olduğu konusunda odaklandığını belirtmişlerdir.

___

  • 1- Affleck G., Pfeiffer C , Tennen H., & Fifield J. (1987). Attributional Processes in Rheumatoid Arthntis Patients. Arthritis and Rheumafism, 30 (8), 927-931.
  • 2- Affleck G., Tennen, H., Croog S., & Levine S. (1987). Causal Attribution, Perceived Control, and Recovery from a Heart Attack. Journal of Social and Clinical Psychology, 5 (3), 339-355.
  • 3- Affleck G., Tennen H, Pfeiffer C , & Fifield J. (1987). Appraisals of Control and Predictability in Adapting to A Chronic Disease. Journal of Personality and Social Psychology, 53 (2), 273-279.
  • 4- Averill J.R. (1973). Personal Control Över Aversive Stimuli and Its Relationship to Stress. Psychological Bulletin, 80 (4), 286-303.
  • 5- Bulman R.J., & Wortman C.B. (1977) Attributions of Blame and Coping in the "Real World": Severe Accident Victims React To Their Lot. Journal of Personalrty and Social Psychology, 35(5), 351-363.
  • 6- Falbo T. (1982). PAQ types and power strategies in intimate Relationships. Psychology of VVoman Ouarterly, 6, 399- 405.
  • 7- Fiske S.T., & Taylor S.E. (1984). Social Cognition. New York: Random House.
  • 8- Folkman S (1984). Personal Control and Stress and Coping Processes: A Theoretical Analysis. Journal of Personality and Social Psychology, 46 (4), 839-852.
  • 9- Janoff-Bulman R., & Frieze I.H. (1983). A Theoretical Perspective tor Understanding Reactions to Victimization. Journal of Social Issues, 3S (2), 1-17.
  • 10- Michela J.L., & Wood J.V. (1985). Causal Attributions in Health and lllness. Advances in Cognitive and Behavioral Research and Therapy, 5,179-235.
  • 11- Perlotf L.S.& Fetzer B.K. (1986). Self-other judgements and perceived vulnerability to victimization. Journal of Personality and Social Psychology, 50,502-510.
  • 12- Schulz R., & Decker S. (1985). Long-Term Adjustment to Physical Disability: The Role of Social Support, Perceived Control and Self-Blame. Journal of Personality and Social Psychology, 48 (5), 1162-1172.
  • 13- Taylor S.E. (1983). Adjustment to Threatening Events: A Theory of Cognitive Adaptation. American Psychologist, 38, 1161-1173.
  • 14- Taylor S.E. (1986). Health Psychology. New York: Random House.
  • 15- Taylor S.E., & Brown J.D. (1988). Illusion and WellBeing: A Social Psychological Perspective on Mental Health. Psychological Bulletin, 103 (2), 193-210.
  • 16- Taylor S.E., Helgeson V.S., Reed G.M., & Skokan L.A. (1991). Self-Generated Feelings of Control and Adjustment to Physical lllness. Journal of Social Issues, 47 (4), 91-109.
  • 17- Taylor S.E., Lichtman R.R., & Wood J.V. (1984). Attributions, Beliefs About Control, and Adjustment to Breast Cancer. Journal of Personality and Social Psychology, 46 (3), 489- 502.
  • 18- Thompson S.C. (1981). Will İt Less Hurt If I Can Control İt? A Complex Answer to a Simple Ûuestion. Psychological Bulletin, 90 (1), 89-101.
  • 19- Thompson S.C. (1991). The Search for Meaning Follovving a Stroke. Basic and Applied Social Psychology, 12 (1), 81-96.
  • 20- Thompson, S.C, & Spacapan, S. (1991). Perceptions of Control in Vulnerable Populations. Journal of Social Issues 47(4), 1-21.
  • 21- Turnquist D.C., Harvey J.H., & Andersen B.L. (1988). Attributions and Adjustment to Life-Threatening lllness. British Journal of Clinical Psychology, 27, 55-65.
  • 22- VVeinstein N.D. (1980). Unrealistic Optimism About Fütura Life Events. Journal of Personality and Social Psychology, 39 (5), 806-820.