Resim Sanatında Rengin Tarihsel Süreçte İncelenmesi

Tarihin ilk evrelerinden bugüne değin insanoğlunu etkileyen renk, her çağda farklı biçimlerde sanat eserlerine yansımıştır. Eski insanlar renkleri, avlanma ve mücadele gibi konuların görüldüğü resimlerde büyüsel amaçlarla kullanmışlardır. Hristiyanlığın yükselişi Roma ilk dönem kilise mozaiklerinde çok renkli sanat çalışmalarını beraberinde getirmiştir. Mısır’da ise mavi renk üretimi önem taşımış ve bu renk ülke dışında Mısır mavisi adıyla kullanılmaya başlanmıştır. Ortaçağda renk paleti, dikkat çekici ölçüde zenginleşirken,  Rönesans’a doğru resimde renk, tablonun perspektifine katılmış, ona derinlik kazandırmış ve ışık-gölge oyunları önemli bir rol üstlenmiştir. Empresyonist ressamlar, renkleri olması gerektiği gibi değil; ışığın etkileri altında, gerçekten göründükleri gibi resmetmişlerdir. 20. yüzyılda ise özgür bir renk kullanımı görülmektedir. Kandinsky ve Mondrian'dan beri 1910'larda ve 1920'lerde renk, sanatçılar için tamamen özgür ve bağımsız bir yaratıcılık aracı haline gelmiştir. Pop Art ile görsel iletişim araçlarında ifade bulan renk, Op Art'ta seyircide optik etkilenmeler yaratma amacına yönelmiştir.  Sanatta düşünceyi ön plana çıkaran 1960 sonrası sanat hareketlerinde ise rengin nesne boyutunda ele alındığı görülmektedir. Nitel araştırma özelliği taşıyan ve ‘belgesel tarama’ yöntemi kullanılan bu araştırmanın amacı, renk olgusunun sanat tarihi sürecinde incelenmesidir. Bu bağlamda rengin eski çağlardan itibaren geçirdiği değişiklikler, dönemin sanat eserleriyle ele alınmıştır.

Resim Sanatında Rengin Tarihsel Süreçte İncelenmesi

Tarihin ilk evrelerinden bugüne değin insanoğlunu etkileyen renk, her çağda farklı biçimlerde sanat eserlerine yansımıştır. Eski insanlar renkleri, avlanma ve mücadele gibi konuların görüldüğü resimlerde büyüsel amaçlarla kullanmışlardır. Hristiyanlığın yükselişi Roma ilk dönem kilise mozaiklerinde çok renkli sanat çalışmalarını beraberinde getirmiştir. Mısır’da ise mavi renk üretimi önem taşımış ve bu renk ülke dışında Mısır mavisi adıyla kullanılmaya başlanmıştır. Ortaçağda renk paleti, dikkat çekici ölçüde zenginleşirken,  Rönesans’a doğru resimde renk, tablonun perspektifine katılmış, ona derinlik kazandırmış ve ışık-gölge oyunları önemli bir rol üstlenmiştir. Empresyonist ressamlar, renkleri olması gerektiği gibi değil; ışığın etkileri altında, gerçekten göründükleri gibi resmetmişlerdir. 20. yüzyılda ise özgür bir renk kullanımı görülmektedir. Kandinsky ve Mondrian'dan beri 1910'larda ve 1920'lerde renk, sanatçılar için tamamen özgür ve bağımsız bir yaratıcılık aracı haline gelmiştir. Pop Art ile görsel iletişim araçlarında ifade bulan renk, Op Art'ta seyircide optik etkilenmeler yaratma amacına yönelmiştir.  Sanatta düşünceyi ön plana çıkaran 1960 sonrası sanat hareketlerinde ise rengin nesne boyutunda ele alındığı görülmektedir. Nitel araştırma özelliği taşıyan ve ‘belgesel tarama’ yöntemi kullanılan bu araştırmanın amacı, renk olgusunun sanat tarihi sürecinde incelenmesidir. Bu bağlamda rengin eski çağlardan itibaren geçirdiği değişiklikler, dönemin sanat eserleriyle ele alınmıştır.