MEVZÛ HADİSLERİ TESBİTTE METOD FARKLILIKLARI

Mütekaddimûn, sahih hadisleri, mevzû ve zayıf hadislerden ayırt etmek hususunda kaideler koymuş ve bunları uygulamışlardır. Böylece ravileri tenkid süzgecinden geçirip hadisi alınabilecek ravilerle, alınmayacak olan zayıf ve yalancı ravileri ve rivayetlerini tesbit etmişler, onlardan hadis almamışlardır. Hadis tarihinin tabiûndan itibaren her döneminde bu kaidelere uyanların yanında kısmen de olsa uymayarak hadis eserleri telif edenler olmuştur. Mevzû hadisler, mütekaddimûn döneminde cerh ve ta’dil, tabakât ve ricâl tarihi ile ilgili kitaplarda yazılıp kayıt altına alınmıştır. Müteahhirûn dönemi mevzû hadisleri tesbit faaliyetleri, Cevzekânî ile başlamış ve günümüze kadar devam etmiştir. Cevzekânî ve onu takip eden İbnü’lCevzî çoğunlukla, mütekaddimûn dönemi cerh ve ta’dil vb. kitaplarından, bazen de muteber hadis kaynaklarından kendilerince var olduğuna inandıkları mevzû hadisleri derlemişlerdir. Bu iki müellif büyük oranda mütekaddimûnun usûlüne bağlı olmalarına rağmen, daha sonra gelen münekkidler tarafından muteber kitaplardaki bazı hadislere mevzû dedikleri için tenkid edilmişlerdir. Onların mevzû hükmünü verdikleri bazı hadislerin sahih, hasen veya zayıf olduğunu belirtmişlerdir. Yirminci yüzyılda ise müsteşrikler ve bazı müslüman alimler, muteber hadis kitaplarındaki bir çok hadisin mevzû olduğunu söylemişlerdir. İşte bu makalede müteahhir münekkidlerin, mevzû hadisleri tesbitte farklı sonuçlara ulaşmalarına etki eden metod farklılıklarını belirtmeye çalışacağız.