“Neoliberalizm ve Kentsel Eşitsizlikler” Üzerine Prof. Dr. Nezar AlSayyad ile Söyleşi

Zafer Çelik: Sayın Nezar AlSayyad; öncelikli olarak bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Dünkü semineriniz ilgi çekiciydi. Özellikle İslâm şehirleri üzerine, Kahire üzerine fotoğraflarla birlikte anlattıklarınızı oldukça etkileyici buldum. Dünkü sunumunuzdan da yola çıkarak şunu sormak istiyorum. Küreselleşme ve neoliberalizmin kentlerin ve kentsel mekânların dönüşümleri üzerindeki etkilerinden bahsettiniz. Hepimizin bildiği üzere küreselleşme ve neoliberalizm, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik alanda, dolayısıyla da kentlerin ve kentsel mekânların yapılanmasında önemli değişimlere ve dönüşümlere neden olmuştur. Küreselleşme ve neoliberalizm ile birlikte kentlerde, kentsel mekânlarda ne tür sorunlar ve değişimler ortaya çıkmıştır?  Nezar AlSayyad: Öncelikli olarak şunu belirtmek isterim ki, küreselleşme ve neoliberalizm arasında bir fark vardır. Bu ikisi dünyadaki tüm ülkelerde ne aynı anda ne de aynı derecede/hızda gerçekleşmektedir. Bununla aslında şunu ifade etmek istiyorum: neoliberalizm küreselleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Benim için küreselleşme, birçok ülkenin, özellikle dünyada ekonomik bakımdan daha hâkim olan ülkelerin, tüm küreyi tek bir ekonomik alana dönüştürme çabasıdır. Eğer bu şekilde düşünürseniz, küreselleşme, herkesi içermemekte, birilerini dışarıda bırakmaktadır. Bazı ülkeler küresel ekonomi ile aşırı bütünleşmişken bazı ülkeler ise hiç bütünleşmemiştir. Birçok ülkenin küresel ekonomi ile bütünleşmesi farklılık göstermektedir. Örneğin dördüncü dünya kavramı, üçüncü dünyanın da gerisinde kalanı içermektedir. Fakat bu kavram da artık işlememekte, yetersiz kalmaktadır. Bazı ülkeler, örneğin Çad, bir dördüncü dünya ülkesidir. Çad, tamamen küreselleşme döngüsünün dışındadır. Küreselleşme Çad’a değmemektedir. Küreselleşmenin Çad’daki şehirlerle bir ilişkisi yoktur. Çad’ın başkentinin küresel dünya ile bir ilişkisi yoktur. Çad, Libya ile ilişki kurmaktadır. Başka bir ifadeyle, Çad küresel ekonomi ile ilişki içinde değil. Kendisinin kuzeyinde yer alan, kendisinden daha güçlü olan bir ülke ile ilişkisi var.  Küreselleşme,  homojenleştirici bir güç ve ekonomik bir ideoloji olmasına rağmen her ülke küresel dünya ile aynı oranda bütünleşmemektedir. Bazıları küreselleşmenin tam içinde yer alırken bazıları ise bu sürecin dışında kalmaktadır. Neoliberalizm ise daha farklı bir şeydir. Eğer küreselleşme bir sonuç ise neoliberalizm bir ideolojidir. Ekonomik bir ideolojidir. Serbest piyasaya inanan bir ideolojidir; sermayenin sınırlardan bağımsız olarak akışına/dolaşımına inanan bir ideolojidir. 

Interview with Prof. Dr. Nezar AlSayyad on Neoliberalism and Urban Inequalities

Zafer Çelik: Sayın Nezar AlSayyad; öncelikli olarak bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Dünkü semineriniz ilgi çekiciydi. Özellikle İslâm şehirleri üzerine, Kahire üzerine fotoğraflarla birlikte anlattıklarınızı oldukça etkileyici buldum. Dünkü sunumunuzdan da yola çıkarak şunu sormak istiyorum. Küreselleşme ve neoliberalizmin kentlerin ve kentsel mekânların dönüşümleri üzerindeki etkilerinden bahsettiniz. Hepimizin bildiği üzere küreselleşme ve neoliberalizm, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik alanda, dolayısıyla da kentlerin ve kentsel mekânların yapılanmasında önemli değişimlere ve dönüşümlere neden olmuştur. Küreselleşme ve neoliberalizm ile birlikte kentlerde, kentsel mekânlarda ne tür sorunlar ve değişimler ortaya çıkmıştır?  Nezar AlSayyad: Öncelikli olarak şunu belirtmek isterim ki, küreselleşme ve neoliberalizm arasında bir fark vardır. Bu ikisi dünyadaki tüm ülkelerde ne aynı anda ne de aynı derecede/hızda gerçekleşmektedir. Bununla aslında şunu ifade etmek istiyorum: neoliberalizm küreselleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Benim için küreselleşme, birçok ülkenin, özellikle dünyada ekonomik bakımdan daha hâkim olan ülkelerin, tüm küreyi tek bir ekonomik alana dönüştürme çabasıdır. Eğer bu şekilde düşünürseniz, küreselleşme, herkesi içermemekte, birilerini dışarıda bırakmaktadır. Bazı ülkeler küresel ekonomi ile aşırı bütünleşmişken bazı ülkeler ise hiç bütünleşmemiştir. Birçok ülkenin küresel ekonomi ile bütünleşmesi farklılık göstermektedir. Örneğin dördüncü dünya kavramı, üçüncü dünyanın da gerisinde kalanı içermektedir. Fakat bu kavram da artık işlememekte, yetersiz kalmaktadır. Bazı ülkeler, örneğin Çad, bir dördüncü dünya ülkesidir. Çad, tamamen küreselleşme döngüsünün dışındadır. Küreselleşme Çad’a değmemektedir. Küreselleşmenin Çad’daki şehirlerle bir ilişkisi yoktur. Çad’ın başkentinin küresel dünya ile bir ilişkisi yoktur. Çad, Libya ile ilişki kurmaktadır. Başka bir ifadeyle, Çad küresel ekonomi ile ilişki içinde değil. Kendisinin kuzeyinde yer alan, kendisinden daha güçlü olan bir ülke ile ilişkisi var.  Küreselleşme,  homojenleştirici bir güç ve ekonomik bir ideoloji olmasına rağmen her ülke küresel dünya ile aynı oranda bütünleşmemektedir. Bazıları küreselleşmenin tam içinde yer alırken bazıları ise bu sürecin dışında kalmaktadır. Neoliberalizm ise daha farklı bir şeydir. Eğer küreselleşme bir sonuç ise neoliberalizm bir ideolojidir. Ekonomik bir ideolojidir. Serbest piyasaya inanan bir ideolojidir; sermayenin sınırlardan bağımsız olarak akışına/dolaşımına inanan bir ideolojidir. 

___

  • Çelik, Z. (2012). “Neoliberalizm ve Kentsel Eşitsizlikler” Üzerine Prof. Dr. Nezar AlSayyad ile Söyleşi. İdealKent Kent Araştırmaları Dergisi. 10-20.